"EVET" AMA NE İÇİN ?

- Siz Beyza Hanım, Ahmet beyi eş olarak kabul ediyor musunuz?

“Eveeet.”

- “Siz Ahmet Bey, Beyza hanımı eş olarak kabul ediyor musunuz?”

“Eveeet.”

Evet sesleriyle salon çınlamıştı. 

Güçlü bir evet ama içi boş, neye, niye denildiği tam bilinmeyen...

Aylardır bu günün gelmesini bekliyorlardı. Organizasyon şirketleri, pastalar, yemek seçimi, fotoğrafçı, makyöz, kuaför... Her şey mükemmel olmalı, muhteşem görünmeliydi. Beyza fotojenik olmadığını düşündüğünden, onu en güzel şekilde gösterecek bir fotoğrafçı bulmalıydı. Bu yüzden en iyi fotoğrafçı seçimi iki ay sürmüştü. Ee yemekler öyle sıradan olamazdı. Çünkü misafirlerin yemek yorumları onun için çok önemliydi. Bir iki ay da gurmelerle geçti. Müzik olmazsa olmazlardandı. Aksi gibi de, sürekli yeni şarkılar çıkıyor ve bir türlü karar veremiyordu. En havalı çıkışı bulmalıydı. 

En sonunda her şeyin en ince ayrıntısına kadar düşünülen düğün gerçekleşti. 

Toz pembe ayakkabılar... Toz pembe istekler ve toz pembe düğün...

Zaman geçtikçe pembesi giden, geriye sadece gerçeği kalan bir evlilik…

Güçlü bir evet ama içi boş, neye, niye denildiği tam bilinmeyen...

Çok değil aradan sadece üç yıl geçmişti.

- “Kaç çocuğumuz olur acaba, pembe panjurlu evimiz olacak mı, biz birbirimiz için yaratılmışız.”  cümlelerinin yerini;

- “Bu çocuklara kim bakacak, ben nerde kalacağım, ben seni nereden buldum” lara bırakmıştı.

Her an yan yana olmak isteyen çift gitmişti. Yerine aynı evin içinde, birbirini görmeyen iki yabancı gelmişti.  

Bu hale gelebilecekleri hiç aklına gelmemişti. Beyza için aşk bitmezdi. Hep birbirlerini seveceklerini düşünürdü. Sonsuza kadar mutlu olacaklarını hayal etmişti. Her şey ne kadar farklılaşmıştı… Aynı insanlar farklı davranışlar…

Annesinin düğün öncesi söylediklerini hatırladı Beyza:

- “Bak kızım bu adam sana göre değil. Biraz düşün, acelen ne? Böyle önemli kararlar telaşa gelmez.” 

- “Anne sen benim mutlu olmamı mı istemiyorsun anlamadım ki.. ‘Sevdiğinle evlen’ diyen sen değil miydin? Seviyorum işte neden anlamıyorsun… Hem nereden bileceğim ki aynı evin içerisine girmeden?”

- “Kızım evlenme demiyorum sana düşün diyorum sadece.”

- “Düşündüm annecim, kararım kesin.”

Oysa ki hiç düşünülmeyen şeyler vardı.  Çok önemli detaylar… 

İnsan neden evlilik ister? Evli olmak için mi? İnsan nasıl evli olur? 

Nasıl eş olunur?

Bir eş nasıl baba olur, nasıl anne olur? Evlilik ne demekti? Düşünülmemişti…

Sahi evlilik neydi? 

Birinin eşi olmak... Birini eş seçmek... Birleşebilmek… Farklı istekler, farklı ihtiyaçlar ve iki eş... Nasıl ve neden birleşirdi, insan neden ve nelerden fedakârlık yapmalıydı?

- “Aynı evin içine girmeden nasıl anlayayım ki anne? Ben böyle olsun istemedim ki. Ben böyle birini istemedim ki. Benim istediğim evlilik bu değildi…” Dedi Beyza, ayrılmaya karar verdiğinde...

Hızlı seçimler, hızlı kararlar ve hızlı çıkışlar…

Ve nihayetinde istenmeyen sonuçlar…

Peki evlilik ne ister?

Sabır, güven, merhamet, fedakârlık ister... Çocuğu olmasa da bir çocuğa anne olabilecek merhameti olanı ister… Çocuğu olmasa da bir çocuğa baba olabilecek omuz ister… Pembe panjurları olmasa da o evi sıcacık pespembe gösterecek bakışlar ister... Ocakta yemeğin olmasa da yemeğini paylaşabilecek cömertlik ister… Korksan da fedakarlık yapmaktan, korkmana rağmen cesaret ister… 

İnsan bazen ister ve neden istediğini bilemez...

Süslü cümlelere, süslü kıyafetlere takılır… Kabuğun dışındaki ihtişama kapılır da kabuğun içine bakmayı düşünemez. Zannettikleri ile yola çıkar... Yolu tamamlayamaz... Yolu ancak sabır tamamlar... 

Sevgimin yetmediği yerde sabrım, sabrımın yetmediği yerde sadakatim olacak mı?

- “Sayın Beyza Hanım şimdi tekrar soruyorum; evet mi hayır mı?”

 

“İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, en büyük dostu ve düşmanı hiç  değişmedi... Aynadaki kişi... Tek başına neler yapabileceğini keşfet; Yahya Hamurcu... 

            

"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın amacını amaç edinen gerçeklik ilmidir.  İnsanın daha mutlu ve başarılı olması için deneyimlerden yola çıkarak, stratejiler üreten bir öğretidir. 

 Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.