Nermin bu sabah da her sabah olduğu gibi erkenden kalktı. Yatak odasından başlayıp sırayla pencereleri aça aça salona kadar geldi. Pencerenin önünde kahvesini yudumladı. Her günkü rutin temizliğine başlamak için eline toz bezini aldı ve işe koyuldu. Önce televizyon konsolunu sildi sonra sıra sehpalara geldi.
-Eveet tam
da beklediğim gibi yine solmuşsun. Yirmi yıldır evliyim en uzun çiçeğim bir ay
yaşadı. Şu karşı komşunun balkonuna bak. Kadın ne yapıyor da çiçekleri solmuyor
anlamadım. Bir de kendine bak güya kaktüs olacaksın. Hani kaktüsler çok
yaşardı?
Nermin
evlendiğinden beri eşi özel günlerde ona salon çiçekleri alırdı. O da çiçekleri
evin herhangi bir köşesine koyar, aklına geldiği zamanlarda su verirdi. Bazen
bir çiçeği olduğunu hatırladığında o çoktan kurumuş olurdu. Ama komşusunun
evine her gittiğinde onun çiçeklerine hayran olurdu. Onları seyretmeye
doyamazdı.
-Ayşe abla
sen ne yapıyorsun da çiçeklerin bu kadar güzel? Ne kadar canlılar sanki dile
gelip konuşacaklar. Baksana şu orkidelere en narin denilen çiçek sende dile
gelmiş coşmuş resmen. Bizimkiler “evini sevmiş, yerini sevmiş” derler. Benim
evimde çiçek olmuyor herhalde evi sevmiyorlar.
Nermin’in
her çiçeği solduğunda söylediği cümle artık klişeleşmişti; “Benim evimde çiçek
olmuyor.” Ama hiç nedenini düşünmemişti. “Bu çiçekler ne ister ne kadar
sulamalıyım, cam kenarında mı yoksa karanlıkta mı daha rahat eder? Nemli havayı
mı sever kuru hayayı mı?” diye.
-Öyle şey
olur mu Nermin. Önce sen onları sevmelisin. Sevmelisin derken dur yanlış anlama
çiçek sevdiğini biliyorum ama dilinden anlamalısın demek istedim. Çünkü her
çiçek farklıdır, farklı ihtiyaçları vardır. Mesela cam güzeli sıcak ve soğuk
havaları tercih etmez, gün ışığını sever, açık havada bulunmaya bayılır.
Toprağı gevşek dokulu ve gübreli olmalıdır. Yazın kışa göre biraz daha fazla su
ister. Zor gibi görünse de aslında çok kolay. Sadece ne istediklerini bil
yeter. Sen de istersen çiçeklerin dilinden anlarsın ve onlara soldurmadan
bakabilirsin.
Deneyimsel
tasarım öğretisi derki; iyi algılamadan iyi bir aktarım olmaz.
Çiçeğin
ihtiyacını karşılamadan o çiçekten açmasını bekleyemeyiz. Bazı çiçekler her gün
su ister, güneş ister. Bazı çiçeklere de haftada bir su verilirse ona yeter.
Bazılarının güneşle arası iyi değildir sadece ışık görmesi yeter. Bazıları
karda açar zor şartlara dayanıklıdır, bazıları narindir yaprağına dokunursun
hemen solar. Bazıları dikenlidir yanına yaklaşamazsın, bazıları zarar vermez
saçına taç yaparsın. Ama mizacını bildiğinde; ona ihtiyacı olanı verdiğinde çiçeklere
fısıldayan insan olursun. Ve bir de bakarsın bahçende her türlü çiçekten
bulursun.
İnsan ne
kadar iyi algılarsa o kadar iyi ihtiyaç giderebilir. Çiçeğin ihtiyacını anlayıp
karşıladığımızda çiçek açtığını canlandığını görürüz.
Peki
ya insan ilişkileri nasıl?
İnsanlarla
olan ilişkilerimizde de bu böyle değil midir? İnsan, ilişkilerinde sorun
yaşadığında “Bu insanla ben anlaşamıyorum, beni anlamıyor.” der. Önce karşı
tarafı anlaması gerektiğini düşünmeden. Anlayış bekliyorsak önce anlamalıyız.
Almak istiyorsak önce vermeliyiz.
Karşımızdaki
insanın neye ihtiyacı var hiç düşündük mü? Yoksa Nermin gibi hep karşı taraftan
mı bekledik?
Mesela
kayınvalidem gelmiş. Belli ki çok yorulmuş dizlerini ovuyor. Onu şimdi dinlendirecek
sade bir kahveye ihtiyacı var. Çocuğum okuldan gelmiş, yanımdan ayrılmıyor.
Belli ki beni özlemiş. Sarılmaya ihtiyacı var. Komşumun gülen yüzü solmuş.
Belli ki canı sıkılmış. Yaslanacak omuza ihtiyacı var...
İnsan
ihtiyaç gidermeye başladığında çiçeklerin dilinden de anlamaya başlıyor,
insanların dilinden de anlamaya başlıyor. Böylece salonu çiçeklerle dolarken
çevresi de insanlarla doluyor.
Nermin “Hayatta hiçbir şey için geç değildir.” diyerek çiçeklerle iyi iletişim kurmaya karar verdi. Önce bitki yetiştiriciliği kursuna yazıldı. Altı ay kadar bu kursa devam etti. Çok geçmeden iyi bir çiçek ustası olurken iyi bir iletişim ustası da olmuştu.
""Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın amacını amaç edinen gerçeklik ilmidir. İnsanın daha mutlu ve başarılı olması için deneyimlerden yola çıkarak, stratejiler üreten bir öğretidir.
“İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, en büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi... Aynada ki kişi...Tek başına neler yapabileceğini keşfet; Yahya Hamurcu“


23 Yorumlar
Doğru algılamadan nasıl aktaracağız?????💕
YanıtlaSilİletişimde usta, Hayatta Usta...
YanıtlaSilKaliteli algılamak, kaliteli aktarmak kaliteli ihtiyaç gidermek demek. Bazen bir çiçek bazen bir insan...Kaleminize sağlık🌸
YanıtlaSilÇok güzel bir anlattım. Ne kadar doğru. Ellerinize sağlık
YanıtlaSilİhtiyaç giderenin ihtiyacı giderilir. Faydasız insan yaşayan ölüye benzer 😍🤲
YanıtlaSilHayatta iyi şeyler için hiçbir zaman geç değildir. İlişki kurmaya da en yakınından ihtiyaçlarını tespit ederek ve ihtiyacının gidermeye çalışarak başlayabiliriz. Onun ihtiyacını göreyim ki o da benim ihtiyacımı görür ,böylece ilişki başlasın.
YanıtlaSilNe kadar güzel bir yazı olmuş . Elinize sağlık . çiçeklerle olan iletişim insanlar arasındaki iletişim arasında ilişki kurarak düşündüren ve ne yaparsak ne olur ? Sorusunun cevabını da bulduğum bir yazı olmuş 👍👍💝
YanıtlaSilİlginin ayarını yapamıyoruz. Ya fazla ilgileniriz, şımartıyoruz yada az ilgi verecek öksürüyoruz. . İlgisizlik insanada, çiçeğede zarar veriyor. Nasıl ilgili olacağımızda bilmiyoruz. Dengede ilgi ayarını yapmak dileğiyle
YanıtlaSilNe kadarda kendi iç dünyamıza dalıp yaşıyormuşuz. Güzel farkındalık 👍🏼
YanıtlaSilNe yaparsan yap en iyi şekilde yap …
YanıtlaSilİhtiyaç gidermeyi önemsediğim ölçüde benimde ihtiyacım gideriliyorsa karşı tarafın ihtiyacına fazlasıyla odaklanabilirim ki çiçeklerim o zaman solmaz pamuk gibi pufidik açarlar. Kendimi tamir etmede Algılamayı onarsam iş çözülüyor demek ki😊
YanıtlaSilCok anlamli bir yazi olmus elinize saglik. Malesef hepimiz algilamadan hep kendi derdimiz kendi isteklerimizin pesindeyiz.
YanıtlaSilÇok dogru ellerine yŭregine sağlik
YanıtlaSil“ Bir çiçeği büyüten sevgi, insanı güzelleştirmez mi sanıyorsun..? ”
YanıtlaSilİnsan ilişkilerinde yapılması gerekenleri çiçekler üzerinden ne güzel aktarmış..Verilen emek,empati,özveri ,anlayış iyi bir iletişim ve ilişki için ne kadar etkili. Elinize sağlık
YanıtlaSililetişim sadece konuşarak olur zanneder ve kimin ne derdi var algılamadan insanlara akıl verirdik. Meğerse iletişimin bir ölçüsü varmış her şeyde olduğu gibi...Kaleminize sağlık:)
YanıtlaSilÇiçeklerden hayata... Bilgi gerçek olunca her yerde kullanılıyor... Elinize emeğinize sağlık...
YanıtlaSilNe kadar güzel bir yazı olmuş . Hayatta iletişim önemli şey , hatta en önemli şey olduğunu ilk Deneyimsel Tasarım Öğretisi eğitimlerinde, iletişim dersinde fark etmiştim. Gerçekten öyle… bu yazıyı da yine o farkındalıkla okudum . Deneyimsel Tasarım Öğretisi; eğitimleri sayesinde, hayatta mutlu başarılı ve iyi ilişkiler nasıl kurulur? Sorusunun cevabını bana Öğreten hocalara teşekkür ederim.
YanıtlaSil😊 Bende her zaman Emeği geçen herkesten ALLAH razı olsun diyorum...✍️
SilEllerinize sağlık 🌸
YanıtlaSilİnsan ihtiyaç gidermeye başladığında çiçeklerin dilinden de anlıyor, insanların dilinden de anlıyor.. Böylece salonu çiçeklerle dolarken etrafı da insanlarla doluyor.. Kaleminize sağlık, çok güzel anlatmışsınız 💐
YanıtlaSilNe doğru bir tespit. Almak istiyorsan önce vermelisin. Sevgi istiyorsan önce sen sev. Para istiyorsan, parandan ver.
SilÇok güzel bir yazı olmuş, ne kadar doğru ne istediğini bilmeden iletişim kurmak, anlamak aslında bu hikayede belkide NERMİN çiçek sevmiyor unuttuğuna göre eşinin hep çiçek alması onun İçin pekte anlam ifade etmiyor olabilir mi? Bir yazıda okumuştum eşi özel günlerde hep hediye alırmış beğenmediği halde beğenmiş gibi yaparmış böyle olduğu İçin de eşi mutlu olduğunu zannedip devam etmiş. Anlamak kadar anlaşılmamızı da sağlamalıyız değil mi?
YanıtlaSil