Evlenince Tanıdı


Güneşli bir güne uyanmıştı Neşe. Yatak odasının penceresinden içeri süzülen ışık, yüzüne hafifçe vuruyor, bir yandan da odayı aydınlatıyordu. Yavaşça yatağından kalktı, pencereyi araladı ve ışık ona enerji vermiş olacaktı ki, “Bugün evi dip bucak temizlemek için güzel bir gün.” diye içinden geçirdi. Çocukları okula bıraktıktan sonra eve girdiği gibi nereden başlayacağına karar verdi.

“Hayatım, ne zaman çıkacaksın? Evi temizleyeceğim de..” diye sordu eşine.

“Dışarı çıkmama gerek yok ki. Sen benim odayı temizlerken, ben de salona geçerim.” dedi Serdar sakince.

Pandemide başlayan evden çalışma stilini hiç sevmemişti Neşe. Eşi bilgisayar mühendisiydi ve özel bir şirkette çalışıyordu. Pandemi öncesinde de ara ara evden çalışırdı. Ancak şirket, giderler açısından evden çalışmayı daha kârlı bulmuştu. Artık çalışanlar haftada sadece bir gün şirkete gidiyorlardı. Bu durumda Serdar genellikle evden çalışıyordu.

Neşe bir gün dayanamayıp sordu:

“Hiç dışarı çıkmak, hava almak istemiyor musun cidden, Serdar?”

“Hayır.” dedi kısa bir cevapla.

“Nasıl oluyor?” diye ısrar etti Neşe.

“Niye ya? Böyle iyiyim ben.”

Serdar, az kelimelerle konuşmayı tercih ederdi. Ona göre kendini açıklamaya, içinde bulunduğu durumu detaylandırmaya pek de gerek yoktu. 

Konforuna düşkündü. Bir odada yaşamak onun için gayet yeterliydi. O yüzden pandemiyle evden çalışmayı en çok Serdar sevmişti.

Serdar, tat ve kokular konusunda da gayet hassastı. Bir akşam yemeğinde, “Bu pilavda değişik bir şey var, hayatım.” dedi.

“Hayır canım, her zaman yaptığım gibi yaptım.” diye cevapladı Neşe.

“Bir farklılık var, pek sevmedim.”

Israrla böyle demesinden dolayı Neşe, pilavı yaparken geçirdiği tüm aşamaları tekrardan düşünmeye başladı. Şehriyeleri kavururken tereyağını koyardı ama bu kez, sona yakın koymuştu. Ondan olabileceğini fark etti. 

Neşe, “’Erkekler anlamaz, önüne ne koyarsan yer.’ derler ama nasıl da fark etti o minik ayrıntıyı.” diye geçirdi içinden.

Bir gün Neşe, mutfakta bir şeyi ararken Serdar’ ın bir alışkanlığını daha fark etti. Serdar, yemek masasında otururken ellerini çoğu kez masanın yüzeyinde dolaştırır, dokusunu hissederdi. Neşe, “Bu masayı neden bu kadar seviyorsun?” diye sorduğunda Serdar, “Ahşap dokusu beni rahatlatıyor. Pürüzsüz ama doğal bir hissi var.” demişti.

Bu cevap Neşe’ nin dikkatini çekti. Serdar’ ı izledikçe fark etti ki, dokunuşlarda hassasiyeti olan bir kişiliğe sahipti. Yumuşak kumaşları, düzensiz yüzeylerden daha çok tercih ederdi. Neşe, yeniledikleri koltuk takımının kumaşını bu farkındalıkla seçmişti. Bir gün Serdar otururken, koltuğun kolçağında ellerini gezdirmiş ve “Bu koltukları çok sevdim.” demişti. 

Neşe ile Serdar’ ın onbeşinci evlilik yıl dönümüne sayılı günler kalmıştı. Şöyle bir duraksadı ve onbeş yılının nasıl geçtiğiyle ilgili bir değerlendirme yaptı. Evliliklerinin son on yılında eski tartışmaları yaşamadıklarını, evliliklerinin ilk beş yılında çıkan tartışmaların genelde Neşe’nin Serdar’ ı tanımamasından kaynaklandığını fark etti.

İnsanları tanıdığımızı zannederiz çoğu zaman. Bize benzeyeni sever, bizden farklı olanı yanlış zannederiz. Halbuki herkes bizim gibi olmak zorunda değil. Çünkü insanların hayatı algılamaları farklı. Dolayısıyla aktarımları da farklı olacaktır. İşte insan önce kendini sonra da en yakınlarını el yordamıyla değil de gerçeğiyle tanımaya başlaması önemli bir adım. İletişim ve ilişkide olduğumuz kişileri tanıdığımıza, hayatımızı ve ilişkilerimizi de yönetebilir hale geliyoruz. 

“Meğer benim eşim, yavaş ve az konuşan, az hareket eden, koku konusunda hassasiyeti olan, dokunmaya önem veren, ısrarı sevmeyen, konfor alanını sağladın mı pek de hoş geçinebileceğin biriymiş. Adamın bana bir garezi yokmuş.” diye düşündü Neşe.

Oysa Serdar’ la üç yıl süren flört dönemi olmuştu. Ama Serdar’ ı tam anlamıyla evlenince tanımıştı Neşe.

 ""Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın amacını amaç edinen gerçeklik ilmidir İnsanın daha mutlu ve başarılı olması için deneyimlerden yola çıkarak, stratejiler üreten bir öğretidir. 

 "Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar. 

 “İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, en büyük dostu ve düşmanı hiç  değişmedi... Aynada ki kişi...Tek başına neler yapabileceğini keşfet; Yahya Hamurcu




Yorum Gönder

14 Yorumlar

  1. El yordamıyla insanları tanımak ne kadar vakit kaybıymış… İnsanın yeni aldığı bir aleti kullanırken ki kullanım kılavuzu varsa bizlerin de kime nasıl davranacağımızla ilgili bir kılavuz olmalıydı… Kim Kimdir anlamak için…

    YanıtlaSil
  2. Kendimizi ve insani tanımak hayatı daha keyifli yapıyor. KALEMİNİZE sağlık 😊

    YanıtlaSil
  3. Aslında bizim gibi olmayan şifamız

    YanıtlaSil
  4. Elinize sağlık 🌷

    YanıtlaSil
  5. Kaleminize emeğinize saglik.
    Faydalı yazı olmuş 🌺

    YanıtlaSil
  6. Farkı farketmek ve uyumlanmak iyi ilişkinin sırrı.

    YanıtlaSil
  7. az konuşur kısmını senelerce sorun edebilecekken dokunsallığından kaynaklı olduğunu anlamak o kadar müthiş bir kısa yol ki . çok konforlu . rabbim erken tepki vermemeyi ve olduğu gibi kabulü gönül ile yapmayı nasip etmesini diliyorum

    YanıtlaSil
  8. İnsan zihni, bir şeyi tanımladığında, bir olayın sebebini anladığında farklı işlemeye başlıyor. O yüzden insanları tanımak ta çok önemli.

    YanıtlaSil
  9. Hayati algılama ve aktarma farklılıklarımız nelere sebep olabilir? Birde yönetemezsek...

    YanıtlaSil
  10. Elinize sağlık

    YanıtlaSil
  11. Elinize sağlık

    YanıtlaSil
  12. Ayşe Nur Varlı3 Nisan 2025 21:12

    İnsan ? Yani Kim Kimdir? Bir okyanustur...

    YanıtlaSil
  13. Selamlar… :)
    Nacizane DTÖ hayatımı nasıl etkiledi konusunda paylaşmak isterim,
    Hayatım KK ve devamındaki seminerleri almadan öncesi ve sonrası olarak iki ayrı kutup kadar birbirine uzak…
    İnsan ailesini, eşini, çocuğunu tanıdığını sanıyor fakat tanımadığını fark edince ve gerçekten tanıdığında hayatına konfor geliyor.
    Zihin rahatlıyor, neden öyle neden böyle soruları kalkıyor.
    İyiki, iyiki, iyiki yollarımız kesişmiş…

    YanıtlaSil
  14. İnsan KK- İU- BP- SU almadan ölmemeli… :)
    Sonrası, sonra… :)

    YanıtlaSil