BEREKETİNİ GÖR


Her yaz tatilinde olduğu gibi Ahmet dedesinin yanına köye gelmişti. Ahmet’in anne ve babası İstanbul’da devlet memuru olarak çalışan orta halli insanlardı. Yazları Ahmet’i doğduğu yere, Manisa- Akçaköy’e gönderirlerdi. 

Ahmet yazın gelmesini iple çekerdi. Köye gidince dedesiyle tarlaya iner çapa yapardı. Sebze nasıl ekilir, nasıl toplanır, pazarda nasıl satılır, hayvanlara nasıl bakılır hepsini öğrenmişti küçük yaşta. Her gittiğinde de öğrendiklerine yenisini eklerdi.

En çok zevk aldığı şeylerden biri de tarladan topladıkları tazecik sebzeleri pazarda satmaktı. Hava aydınlanmadan yola çıkarlardı. Pazara varıncaya kadar ürünlerin bir kısmını ihtiyaç sahiplerinin kapısına koyarlar, geri kalanlarını da satmak için tezgâha özenle dizerlerdi. Ahmet’ in anlam veremediği bir şey vardı. Erken kalkıp insanların kapısına poşet bırakmak. Küçük olduğu için anlayamadığı bir şey daha vardı. Tezgâhtan her alışveriş yapana dedesi bereket versin der onlar da bereketini gör diye karşılık verirdi. 

Sahi ya neydi bu bereket? zle görülür müydü? Biberde miydi, domates demiydi?  diye merak etti Ahmet. Bütün poşetlere tek tek baktı. Hatta içlerini açtı ama yine bir şey göremedi. Sonra tezgâhın altından paraları aldı. Onlara da baktı ama onlarda da bir şey göremedi.  Tatlı maviş gözleriyle dedesine döndü 

— Dedeciğim bana bereketi gösterir misin? dedi. 

Dedesi tebessüm etti, yanaklarını okşadı Ahmet’in… O masum, merak dolu gözlerinin içine baktı… 

— Bereketi öyle bakınca göremeyiz… Bereket saklanmaz öyle bir yerde. 

— İyice kafam karıştı dedeciğim, bereket nedir ki?

— Çalışırsın çalışırsın, günün sonunda elbette bir şey kazanmak istersin. Tıpkı bizim seninle her gün yaptığımız gibi değil mi? 

— O zaman bereket çalışmak mıdır dedeciğim?

— Yok yavrucuğum, her çalışan kazançlı olmaz.

— O zaman bereket erken kalkmak mı dedeciğim?

— Yok yavrucuğum, sadece erken kalkmakta bereketi getirmez.

— O zaman bereket iyi işler yapmak mı dedeciğim?

— Yavrucuğum, bereket ne sadece çalışmada ne de sadece kazandıklarımızda... Çok çalışırsın az kazanırsın bazen. İki ekmektir eve götürdüğün... Bazen bir kilo elma. Herkes uyurken yola çıkarsın, herkes suya girerken sen güneşin alnında tezgahının başında beklemişsindir…Güneş batarken evine geldiğinde elinde sadece bir poşet. Kimi zaman meyve kimi zaman iki ekmek"



— Herkes evine ekmek almıyor mu dedeciğim?  Bereket ekmekteyse o zaman herkeste bereket mi var?

Gülümsedi dedesi, okşadı parlak mis kokan saçlarını torununun.

— Herkes çalışır, herkes kazanır... Herkes evine ekmek alır yavrucuğum. Lakin kimisi vardır ekmeğini alır yiyemez. Kimisi vardır o ekmek bin çeşit yemekten daha lezzetli olur. O sıcacık evinde yediğin elma ne tatlı gelir insana… İlk defa yemişçesine lezzetli gelir… Bir elmadır o akşam yiyebildiğin sana kalan. Öyle güzeldir ki tadı yavrum, ne güzel çalıştık kazandık bu lezzeti dersin.’’
— Öyleyse bereket güzel bir şey değil mi dedeciğim?
Gülümsedi dedesi;
— Evet yavrum çok güzel bir şey.

Öyle ya… Bereket ne sadece kazandığında ne çok çalışmanda. Ne aldığında ne sadece verdiğinde bereket... Bereket işin temas etmesinde...Her yerin bereket olur kimi zaman... Kimi zaman hiçbir yerde bulamazsın... Ne yediğin lokmada ne uykunda. 
Toprağa atılır, buluttan süzülür, denizde çoğalır bereket. Bazen ocakta kaynayan çorbanın içinde, bazen yoklukta, bazen varlıktadır bereket. 



"Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın amacını amaç edinen gerçeklik ilmidir İnsanın daha mutlu ve başarılı olması için deneyimlerden yola çıkarak, stratejiler üreten bir öğretidir. 

 Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar.

 

 “İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, en büyük dostu ve düşmanı hiç  değişmedi... Aynadaki kişi... Tek başına neler yapabiceğini keşfet; Yahya Hamurcu

Yorum Gönder

20 Yorumlar

  1. Kimi ekmek alır ama onu yiyemez. Bereket başka bir şey...

    YanıtlaSil
  2. O halde niyet denebilir mi sevgili yazar , çalışırken üretirkenki niyetimiz halimiz , şükrümüz .. ben bu şekilde anladım umarım doğru anlamışımdır..Gönlünüze elinize sağlık

    YanıtlaSil
  3. İnsanın çabalar, kazanır… Hayatın şansı ve tesadüfünü değil, emeğinin karşılığını alır…

    YanıtlaSil
  4. Çok samimi bir yazı olmuş, bereket kavramı keşke anlaşılabilse...
    Elinize sağlik...

    YanıtlaSil
  5. Matematiğin işlemediği sistem:)) Bereket...

    YanıtlaSil
  6. Bereket işin temas etmesinde...

    YanıtlaSil
  7. Rabbim, yaşadığımız her anın, zamanın, içtiğimiz suyun, uyuduğumuz uykunun, yediğimiz yemeğin ve giydiğimiz kıyafetin bereketini versin. Paylaşıncada bereketimiz artıyor. Rabbim aç gözlülüğümüzden bizi kurtarsın. Amin. Hayatımı değiştiren DTÖ hocalarından da Rabbim razı olsun.

    YanıtlaSil
  8. İnsana verilenler, ya da verilmeyenler... Avantajlar, dezavantajlar... Hiçbirine bakmadan, elimde olanların bana teması ne? Ben elimde olan ile ne yapma gayretindeyim? İnsan imkân arttıkça daha iyisi olacak zanneder... Oysa gerçek o değil, insanın elde olan imkanının kendine teması yok ise, ne önemi var ki,başka imkanlar sunulmasının... Bereketin gerçeğini yaşamanın hak edişine ulaşabilmek dileğiyle, emeğinize sağlık 🌿

    YanıtlaSil
  9. Bereket bazen her yerde bazen hiç biyerde. Bulana değil hak edebilene...

    YanıtlaSil
  10. Ne kadar da ezbere bir cümle idir Allah bereket versin demek gerçek bereketin anlamı ne güzel ifade edilmiş. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
  11. Bereket aritmetik sistemlerini alt üst eden kelime.
    Herkes aynı elmayı yiyor
    herkes aynı tadı almıyor...
    İki insan da evine aynı maaşı götürüyor
    kimisi Elhamdülillah diyor kimisi şikayet ediyor. Bu sırrı anlamak herkese nasip olmuyor işte

    YanıtlaSil
  12. Bereket Allah in alinterine kattığı bolluk lütfudur...

    YanıtlaSil
  13. bereket alın terine yuklenmis Allah in bolluk lutfudur

    YanıtlaSil
  14. Yüreğine dokunanın bir yazı olmuş.Kaleminize sağlık:)

    YanıtlaSil
  15. Düşüren sorgulatan bir yazı olmuş
    Çok beğendim elinize emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  16. Eskiden çokça duyduğum
    Ama şimdilerde azalan bir sözcük; BEREKET..

    alana da verene de daha söylerken hissettiren kendini.
    Doyuran hep AÇLIK içindeki ademi;
    Ve..
    Gözünü,
    Gönlünü,
    Midesini,
    Kesesini..

    Daha da arta kalır ondan ne varsa..

    O da maya diyelim geride kalanlara 🙂

    YanıtlaSil
  17. Bereketi anlamış bi çocuk..., bereketi bilmeyen bi çocuk....hayattaki seçimlerini nasıl etkiler acaba? Örnek olan dedeye selâm olsun....

    YanıtlaSil
  18. İnsan azı küçük görünce onu da kaybeder.Bereket azın için de saklı

    YanıtlaSil
  19. Hayriye Akgül
    Bereket gerçekten niyet edip ettiğin niyetin kazandığın paranın harcadığın zamanın v3 bir çok şeyin temasi

    YanıtlaSil
  20. Bereket gelir seni bulur… eğer sen onu hak ettiysen… 🌿

    YanıtlaSil