SEÇİM SENİN KIZIM

 Annesi;

“Seçimini yap”dedi. "İki erkeği aynı anda idare edemezsin."

"Ama anne" diye söze başladı Eda. "Zaten bunu yapmaya çalışıyorum. Ama seçemiyorum ki!"

"Mert çok aklı başında, çalışkan biri. İyi bir işi var. Şu an çok para kazanamıyor ama yavaş yavaş yükselebilecek biri… Aynı zamanda üniversitede doktorasını yapıyor. Para biriktiriyor, hedefleri var. Bana değer verdiğini her fırsatta belli ediyor. Yanında kendimi güvende hissediyorum. Ama aynı zamanda da sıkılıyorum, bazen o kadar kontrollü ve sıkıcı oluyor ki... Onunla hayat geçer mi diye düşünüyorum.

Berkcan ise çok eğlenceli. Onunla takılmak çok keyifli. Nerede ne yenir, ne içilir, ne seyredilir, ne dinlenir biliyor. Çok zevkli. İnsan onun yanında hiç sıkılmıyor. Geziyoruz, gülüyoruz, çok eğleniyoruz. Bana hediyeler alıyor. Cömert biri, bazen arkadaşlarının hesabını da o ödüyor…Ama bazen parasız kalıyor. O zaman da bugün çıkmayalım diyebiliyor! İşi de inişli, çıkışlı…Babasının ofisinde çalışıyor. Aile işi olduğu için bazen gidiyor, bazen gitmiyor. İşe neden gitmediğini sorduğumda, ‘bu ara işler hafif o yüzden gitmedim’ diyor.

Bazen telefonla aradığımda ulaşılamıyor… Sabah arıyorum, akşam yazıyor. Buna kızınca da ‘kızım yaa hayat kısa, kafa yorma bunlara. Birlikte mutluyuz bu sana yetmiyor mu?’ diyor. Güvende hissedemiyorum.

Beni aldattığını düşünmüyorum ama uzun bir yola onunla çıkılır mı bilmiyorum.

Mert günde 2 kere arıyor. Sabah, akşam mutlaka konuşuyoruz. Ben arayınca müsaitse açıyor telefonu, yada müsait değilse mesaj  atıyor. ‘Arayacağım’ diyor, arıyor…Çok parası yok ama ‘Bugün parasızım çıkmayalım’ da demiyor.

Keşke Mert'in güven vermesi ile Berkcan'ın eğlenceli oluşu bir kişide toplansa...”

Annesi güldü.

"Güzel olurdu değil mi? Keşke olsaydı. Ama olmuyor işte. Her seçim aynı zamanda bir vazgeçiş demektir bu dünyada. Birine karar vermen lazım. Bir ömür birlikte yaşayabilmek için olmazsa olmazlar var. Onları seçerken, seçtiğimiz kişinin beğenmediğimiz yanlarını da idare etmeyi öğreniyoruz.

Senin olmazsa olmazların neler? Hangisi seni uzun yolda yalnız bırakmaz?"

Her dakika, her saniye seçim yapmıyor muyuz?

-Kahve mi içeceğim, çay mı?

-Yerli kahve zinciri kahvesinden mi, yabancı olandan mı?

-Hamburger mi yiyeyim, yerli malı etini bildiğimiz döner mi?

-Şu marka temizlik malzemesi mi, bu marka mı?

-Doğalı ve çabuk bozulanı mı, kimyasalı ve uzun ömürlüsü mü?

-Katkısız unla yapılanı ama pahalı olan mı, katkılı unla yapılanı mı?

-Organik meyve mi, hormonlu ama ucuz olanı mı?

-Marka olanı mı,  kalitesi işimi görecek olanı mı?

-Bana faydası olanı mı, keyif vereni mi?

Neyi seçeceğim?

Sürekli bir soru ve verdiğim cevap var. Her verdiğim cevabında bir karşılığı... 

Peki neden insanın aklı fayda verenden ziyade keyif verende kalır?

İnsan keyfi sever, yanında bir zorluk verilsin istemez. Hep keyifle geçsin hayat ister.

Peki bu mümkün mü?

Hep keyif duyduğumuz şeyleri mi yapıyoruz hayatta?

-İyi bir okul kazanmak ders çalışmadan, ders çalışırken keyifleri ertelemeden olur mu?

-İşinde başarılı olmak zorluklarına katlanmadan olur mu?

-Mutlu bir evlilik, eşinin sevmediğin yanlarını da kabul etmeden, sevmediğin akrabalarını idare etmeden olur mu?

-Sağlıklı ve mutlu bir çocuk yetiştirmek ona vakit ayırmadan, onu anlamaya çalışmadan, aynı fikirde olmasan bile uzlaşmadan olur mu?

Hayat seçimlerimizin karşılığını verir. Her seçimimizde bizi başka yere götürür.

Peki sen nereye gitmek istiyorsun?

Neyi seçeceksin?

Fayda vereni mi, sadece keyif vereni mi?

Neyi seçersen, hayatta sana seçtiğin şeyin karşılığını vermek için bekliyor olacak...

Seçim senin…