İLETİŞİM VE HAYAT KALİTEMİZ

 

Hepimizin hem fikir olduğu bir konudur; ‘İletişim önemlidir’.

Hayatımızın her alanında. İkili ilişkilerde, aile hayatında, sosyal hayatta. Örneğin; iş alanından bağımsız bir şekilde, bütün iş ilanlarında aranılan bir özelliktir;  ‘İletişim Becerisi’.

Neden bu kadar  önemlidir? Bu hayattaki mutluluğumuz ya da mutsuzluğumuz, başarımız ya da başarısızlığımız iletişim marifetimize bağlıdır da ondan.

Yani; iletişim kalitemiz hayat kalitemizi belirler.

Peki, insan iletişim kalitesini nasıl arttırır?

Bunun için önce “İletişim nedir?”, bunun cevabını bulmamız gerekir.

 İletişim deyince ilk aklımıza gelen şey konuşmaktır. Biz iletişimi çoğunlukla ‘güzel konuşmak’ zannederiz.

-          Ben konuşurum. Benim aram iyidir onunla.

-          Ben ikna ederim onu. Benim ağzım iyi laf yapar.

Peki ya aramızın iyi olmadıklarını ne yapıcaz? Konuşmayı sevenler olduğu gibi, sevmeyenler var. Onlar ne olacak?

Güzel konuşan birisin ama;

-          Annenle neden bir küs bir barışıksın?

-          Eşin neden aile meclislerinde sana durmadan laf sokuyor?

-          Neden bu kadar sık iş değiştiriyorsun? İş arkadaşlarınla geçinemiyorsun?

“Canım o başka bu başka. Ne alakası var.” deyip çıkmak isteriz işin içinden.

Tatlı dil zannederiz. Güzel konuşmak sanırız. Ama bunlar bazen işe yararken; işe yaramadığı da bir sürü durum olur.

 Bazıları da iletişimi neredeyse ‘beden dili’ ne indirgemiş durumda.

“İletişimde ilk intiba, ilk saniyeler önemli.” “Kollarını bağlama, göz teması kur.” Bunun gibi cümleler kurar, tavsiyede bulunur.

Etkili bir aktarım için; göz teması, özellikle tebessüm; bunlar tabii ki önemli. Düşüncelerimizdeki samimiyet mimiğimize, bakışımıza, bedenimize yansır. Ama ilişkilerin bir takım sorumlulukları oluyor. Bütün bir ilişkiyi bir mimikle, bir bakışla nasıl yürütelim?

Neticede, etrafımızdakileri bir şeylere ikna edemeyince, hayal kırıklığına uğrarız. Bazen küser, kendimizi geri çekeriz. Bazen de kızar, tartışırız. Küsmek te, tartışmak ta bizi bir yere taşımaz. Tüm bunlar ilişkilerde arayı daha da soğutur.

Güzel konuşmak, tatlı dilli olmak, beden dilini etkili kullanmak, tüm bunlar tabii ki önemli. Ama bunların hepsi işin biçimsel kısmıdır. Asıl önemlisi içerik kısmını halletmektir.

Bir kabzımal kendine mal getiren kamyonun kasasının güzelliği ile ilgilenmez. İçindeki kirazla ilgilenir. Kiraz iyi ise, ilaveten şık bir kamyonla gelmişse buna memnu olur, ama aslolan kirazdır.

Peki ya iletişimde bizim stilimiz nedir?

İletişim kurarken biz ne sunuyoruz karşımızdakine?

Kendisi güzel kirazlar mı, güzel bir kamyon mu?

“İletişim ihtiyaç gidermek için kullanılan bir araçtır” der Deneyimsel Tasarım Öğretisi.

Sen ne kadar lehinesin iletişimdeki muhatabının? Albenilerin neler?

Seni çekici kılan özelliklerin neler?

Sundukların ne kadar işe yarıyor, ne kadar faydalı eylemlerin?

Ne kadar keyif ekleyebiliyorsun sunduğun faydaya?

Ne kadar kolaylaştırıyorsun bir yöntemi ya da hayatın kendisini sevdiklerin için?

Bu hayattaki mutluluğumuz ya da mutsuzluğumuz, başarımız ya da başarısızlığımız iletişim marifetimize bağlıdır. Yani; iletişim kalitemiz hayat kalitemizi belirler.

Peki iletişim kalitemi nasıl artırabilirim? Buna nereden başlamalıyım?

Önce anlamaktan başlamak gerekir. İnsan anlamadığı bir şeye tahammül edemez çünkü.

Anlamak için ise; önce algılamak ve merak etmek lazım. Bakmak ayrı, görmek ayrı şeylerdir. Görmek ayrı, algılamak ayrıdır. İnsan; merak ederse artar algısı ve ilgisi. Bu tetikler iletişimi.

Peki nasıl?

Baktığımız, gördüğümüz şeyi, anladığımız şey haline nasıl getirebiliriz?

Nasıl algılarız? Algılama kalitemizi nasıl arttırabiliriz?

İletişimin özü ihtiyaç gidermekse; bir insan nasıl ‘ihtiyaç gideren kişi’ ye dönüşür?  

Cevabı ve dahası İlişkilerde Ustalık seminerinde.

İletişimde ustalaşmak ilişkilerde ustalaşmaktır. İlişkilerde ustalaşmak hayatta ustalaşmaktır.

 ""Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın amacını amaç edinen gerçeklik ilmidir.  İnsanın daha mutlu ve başarılı olması için deneyimlerden yola çıkarak, stratejiler üreten bir öğretidir. 

 "Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar. 

 “İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, en büyük dostu ve düşmanı hiç  değişmedi... Aynada ki kişi...Tek başına neler yapabileceğini keşfet; Yahya Hamurcu“