NE KADAR KOLAY O KADAR ZOR

Ne kadar da kolay alışıyoruz.

Her şeyin rahatına. Zahmetsizine.

Katlanmak istemiyoruz, seyahatin külfetine. Beklemenin heyecanına.

Zor geliyor emek sarfetmek buluşmaya.

Bir tuşla, karşımızda belirsin istiyoruz sevgilinin sureti. Her seferinde.

Özlem çekmeye tahammülümüz yok.

 

Ne kadar da kolay alışıyoruz.

Her şeyin rahatına. Zahmetsizine.

Emek harcamak istemiyoruz pişirmeye.

Uğraşmak istemiyoruz, alış verişiyle, doğramasıyla.

Uygulamadan şipariş edip, tüketmek istiyoruz. Mümkünse hemen, en kısa sürede.

Beklemeye tahammülümüz yok.

 

Ne kadar da kolay alışıyoruz.

Her şeyin rahatına. Zahmetsizine.

Çekmek istemiyoruz doğumun sancısını.

Acısına tahammülümüz yok.

 

Ne kadar da kolay alışıyoruz.

Her şeyin rahatına. Zahmetsizine.

Kaçıyoruz sorumluluğundan yetiştirmenin.

Yön vermeye becerimiz yok..

Örnek olmaya gücümüz..

 

Ne kadar da kolay alışıyoruz.

Her şeyin rahatına. Zahmetsizine.

Biriktirmeye sabrımız yok.

Bereketine inancımız.

Kuruş kuruş, ilmek ilmek.

Tüketmek istiyoruz geleceği..

Bu günden, hemen şimdi.

 

Ne kadar da kolay alışıyoruz.

Her şeyin rahatına. Zahmetsizine.

Oyalayıcılara.

Sosyal medyaya.

Her türlü mobil uygulamaya.

Can sıkıntısına tahammülümüz yok.

 

Ne kadar da kolay alışıyoruz.

Her şeyin rahatına. Zahmetsizine.

Sahtenin süsüne..

Yavanın sosuna..

Kelimelerin afillisine..

Gerçeğin sadeliğine tahammülümüz yok..

Sıradanlığına mükemmelin.

Basitliğine dengenin.

 

Ne kadar da kolay alışıyoruz.

Her şeyin rahatına. Zahmetsizine.

Kopartmaya bağları evvelle.

Oysa bağı olmayanın ümidi de yok gelecekten..

 

Ne kadar da kolay alışıyoruz.

Her şeyin rahatına. Zahmetsizine.

İnanıyoruz yaratıcının varlığına.

Adaletin ilahisine.

Görüyoruz işaretlerini yarattığı her bir canlıda..

Çiçeğin kadifemsi kokusunda..

Ağacın tomurcuğunda, kökündeki endamda..

Karıncanın gözünde..

Arının anteninde..

Ama uğraşmak istemiyoruz..

İbadetle.

Kulun hakkıyla.

 

Sabır yoksa, selamet te yok..

Ateşin dumanı, isi yoksa.. Çıtırtının kokusu, çayın lezzeti de yok..

Özlem yoksa; kavuşmanın hazzı da yok.

Beklemek yoksa, keyfi de yok elde etmenin.

Sancı yoksa, yenilenme de yok, gençleşmesi de doğumun..

Acısı yoksa zorlanmanın, onurlanmak da yok başarısıyla..

Tarlada iz yoksa, harmanda yüz de yok..

Hamur açması yoksa, lezzeti de yok anne böreğinin..

Sessizlik yoksa, bereket te yok.. Güçlenme de.

Yük geliyorsa suyun teması, şifası da yok. Ardındaki hikmet te..

Yorulmak yoksa, huzuru da yok dinlenmenin..

Can sıkıntısı yoksa, mutluluk da yok, çözümü de problemin..

Adanmışlık yoksa, zaferi de yok süreçlerin.

Sebep yoksa, olumlu sonucu yok.. Ödenen bedellerin..

Uzak durmak yoksa,  tutsaklık var, en beterinden..

 

Özgürlük yoksa, o kadar anlamı yok iradenin..


 ""Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın amacını amaç edinen gerçeklik ilmidir İnsanın daha mutlu ve başarılı olması için deneyimlerden yola çıkarak, stratejiler üreten bir öğretidir. 

 "Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar. 

 “İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, en büyük dostu ve düşmanı hiç  değişmedi... Aynada ki kişi...Tek başına neler yapabileceğini keşfet; Yahya Hamurcu

Yorum Gönder

4 Yorumlar

  1. Her şey zididyla var ve ziddiyla anlam kazanıyor.

    YanıtlaSil
  2. Kaleminize saglik...Her bir cümleyi ayrı ayrı düşünüp irdelemek lazım..

    YanıtlaSil
  3. Her cümle ayrı bir derinlik taşıyor.. yazanların kalemine sağlık

    YanıtlaSil
  4. Elinize sağlık 🌷

    YanıtlaSil