Bir gün okuldan gelip ödevlerine başlamak üzereyken mutfaktan annesinin telaşlı sesi duyuldu:
“Eyvah, karıncalar! Şeker kavanozunun içine girmişler!”
Annesi böceklerden pek hoşlanmazdı, hele mutfağı onlarla paylaşmak hiç istemezdi. Buna karşılık Aslı, duyduğu sese öyle sevindi ki koşarak mutfağa gitti:
“Yaşasın! Evimize bir hayvan gelmiş. Hoş geldiniz karıncalar!”
Aslı’nın mutluluğu, annesinin panik hâliyle büyük bir tezat oluşturuyordu. Annesi mutfakta oradan oraya koşarken Aslı, o gün öğretmeninden öğrendiklerini paylaşmak için sabırsızlanıyordu.
Karıncalara Yakından Bakmak
Aslı heyecanla anlatmaya başladı:
- “Anneciğim, karınca deyince akla çalışkanlık gelir.
- Bir karınca kendi ağırlığının yirmi katını kaldırabilir.
- Yiyecek ararken yollarına feromon denen bir iz bırakırlar.
- Akciğerleri yoktur; oksijen vücutlarındaki minik deliklerden girer.
- Kulakları yoktur; titreşimleri duymak ve tehlikeyi anlamak için kullanırlar.
- Üstelik iki mideleri vardır!”
Aslı konuşurken annesi karıncaların yuvasını aramak için mutfaktaki her kabı boşaltıyordu. Tam o sırada Aslı ciddi bir soru sordu:
“Anne, biz kardeşimle birbirimizden farklıyız. Peki karıncalar da çocuklarına isim koyuyor mudur?”
Annesi karıncalara bakarak, “Hepsi aynı gibi görünüyor, nasıl ayırt edilsin ki?” dedi.
Peki gerçekten öyle miydi?
Benzemek aynı olmak mıdır?
İşte Aslı’nın masum sorusu, annesinin içinde yeni bir merak kapısı açtı.
Detaylara Yaklaştıkça Değişen Dünya
Aslı uykuya karıncaların eve gelişinin verdiği mutlulukla dalarken, annesi düşünmeye devam ediyordu.
Karıncalar gerçekten “aynı” mıydı?
Aynıysa nasıl iş bölümü yapıyorlardı? Nasıl aile oluyorlardı?
Aslında insanlara uzaktan baktığımızda da “hepsi aynı” görünür: baş, gövde, kollar ve bacaklar.
Ama yaklaştıkça her detay değişir:
- Ten rengi, göz rengi, saçlar…
- Yürüyüş, konuşma, mimikler…
- Neşeli, melankolik, hızlı, yavaş, sabırsız, alıngan, sakin…
Bir resme uzaktan baktığımızda sadece “güzel bir manzara” görürüz.
Yaklaştıkça gövde detaylarını, yaprak damarlarını, dalga renk geçişlerini fark ederiz.
Daha da yaklaşırsak fırça izlerini…
Gerçekler detaylarda saklıdır.
Gördüğünü “normalleştiren” insan, detaylara bakmayı unutursa bilgiyi de kaçırır.
Yeni Bir Sabah, Yeni Bir Merak
Aslı’nın annesi o gece karıncaları evden uzaklaştırmanın yolunu bulamamıştı ama karıncalar hakkında çok şey öğrenmişti. Ertesi sabah kızının yanına gidip gülümseyerek sordu:
“Günaydın Aslı. Sana karıncalar hakkında bilmediklerini anlatmamı ister misin?”
Aynı görünen hiçbir şey aslında aynı değildir.
Dünya, dikkat edenlere kapılarını açan bir ayrıntılar bütünü.
Bir çocuğun merakı, yetişkinlerin gözden kaçırdığı gerçekleri yeniden görmemizi sağlayabilir.
Belki de sadece biraz yavaşlayıp, yakından bakmamız gerekiyordur…
“İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, en büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi... Aynada ki kişi...Tek başına neler yapabileceğini keşfet;"
Yahya Hamurcu


4 Yorumlar
Sürükleyici bir yazı olmuş, teşekkürler 💐
YanıtlaSilDoğada, anlamak isteyene ne kadar çok veri var 👍
YanıtlaSilDünya koşturmacasıyla geçen günler olaylar arasında ne kadar anlamlı bir yazı kaleminize sağlık. Hızlı giden sadece yolu görebilir demişti bir gün birisi. Detaylar çok fark attırır..
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı, gerçekten detaylar o kadar önemli ki, detayı kaçırdığında aslında bütünü de kaçırış oluyorsun. Çünkü detaylar insanı gerçeğe yaklaştırır. Ellerinize sağlık 🎈
YanıtlaSil