Üst üste dizilmiş olan beş adet fotoğraf albümünden birini rastgele çekti Elçin. Sabırsızlıkla ilk sayfasını açtı ve halası Zeynep’in gençlik fotoğrafları karşısında çığlık atarak;
- Halaaaaa! İnanmıyorum ne
kadar gençmişsin. Gerçi şimdi de yaşlı göstermiyorsun ama ne kadar güzel
çıkmışsın.
+ Eee kızım kendim güzelim ki fotoğrafım da güzel çıkıyor (!)
diye kahkaha atarak karşılık
verdi Zeynep, yeğenine.
Önünde açık duran sayfalarına
yapıştırılmış üzeri de jelatinle kapatılmış olan fotoğraf albümüne uzun
zamandır bakmadığını fark etti.
+ Hey gidi günler teknoloji
geliştikçe insanın heyecanları sabırları da ne kadar değişiyormuş meğer. Biz bu
fotoğraflar için otuz altılık veya yirmi dörtlük poz dediğimiz filmleri alır bu
film makarası ne zaman biterse o zaman fotoğrafımızı görürdük. Ama sonuç bazen
hüsran olurdu. Bir de bakmışsın gözlerin kapalı çıkmış. Şimdiki gibi telefonla
fotoğraf çekelim güzel olanlar kalsın kötü çıkanları silelim gibi bir lüksümüz
hiç olamadı.
Zaten fotoğrafları da
fotoğrafçı kağıda bastığı için de gözle görülür elle tutulur olurdu. Şimdi
bakar mısın telefonlarımız, bilgisayarlarımızın her yanı fotoğraf dolu hangi
birine bakacağımızı şaşırıyoruz. Onlarcası aynı yerde çekilmiş fotoğraflar ama
ne kadar çok olursa o kadar az etki ediyor insana.
- Evet hala, çok haklısın
gerçekten de bir şeyin miktarını ne kadar artırırsak etkisi o kadar azalıyor.
Eskiden az fotoğrafınız varmış ama neredeyse tek bir kare bütün yaşadıklarınızı
anlatır gibi. Ne kadar doğal fotoğraflar. Sanki estetik yaptırmışsın gibi. Çok güzel.
+ Estetik yaptırmış gibi
miyim? Kelimeleri ne kadar da kolay harcayabiliyoruz değil mi? Aslında estetik
ameliyat yaptırmış gibi dememiz gerekirken kısaca estetik yaptırmak diyoruz ve
gariptir ki bunu herkes anlayabiliyor. Neyse bu zaten başka bir konu… Sence şu
anda kendisinin doğuştan sahip olduğu şeylerin daha güzel olacağını düşünerek
değiştirenler eskisinden daha güzel olduğunu mu düşünüyorlar? Dikkatli bakan
bir göz bunun hiç de böyle olmadığını çok iyi anlıyor aslında. Asıl önemli konu
ise mesele estetik yaptırmak değil, estetik olabilmekte…
- Peki nasıl o halacığım?
+ Hah, bak şimdi oldu. Çünkü bir
insan artık nasıl diye sormaya başladı ise ona o sorduğu konu ile ilgili
strateji yani yöntem anlatılabilir. Mesela artık günümüzde insanlar olduğundan
fazla görünmeye çalışıyorlar. Yüzündeki yılların birikimi olan kırışıklık estetik
yaptırılarak giderilebiliyor mu şu an? Evet belki olduğu yaştan yirmi yaş genç
gösterebilir ama şu bir gerçek ki o kişi artık o yaşta değildir. Mesele;
olduğun yaşı güzelleştirebilmekte. Kendi hayatında elde ettiği deneyimleri ile başka
insanların hayatına dokunabilmeli. Çünkü gerçek olan bir şeyi, fayda veren bir
şeyi estetik yapmak gerekir. Örneğin bir kadının kendisinden ziyade davranışı
güzel olmalı, konuşması, bakışı, yeri geldiğinde kızışı, o sinirli anında söylenmesi…
Bunu estetik bir şekilde yapabiliyor olmalı. Yemeği güzel olmalı, yemeği
sunması ölçüsünde güzel olmalı, temizliği, oturması kalkması güzel olmalı. Bir
de en maliyetsiz şey olan tebessüm, o tebessümle karşılayabilmeli ailesini. Kendi
güzel olduğu gibi etrafını da güzelleştirebilmeli. Çocuğunu, eşini, evini güzelleştirebilmeli.
Bir şeyleri doğru yapmak yetmez o doğruyu güzel de yapabilmeli. Konuştuğu doğru
şeyleri güzel bir şekilde aktarabilmeli. İnsan farklılıklarına rağmen bir arada
yaşamayı becerdiğinde kıymetli. Ama görüyoruz ki şimdilerde herkes birbirine fiziksel
olarak benzemeye çalışırken, aslında ona verilmiş olan farklılıklarına
tahammülü kalmıyor. Yani anlayacağın güzel yeğenim artık estetik kaygılarımız
çok başka boyutlara gelmiş durumda. Bilmem anlatabildim mi?
- Anladım evet… Hem de çok iyi
anladım halacığım… Ben de estetik olmak istiyorum!
""Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın amacını amaç edinen gerçeklik ilmidir. İnsanın daha mutlu ve başarılı olması için deneyimlerden yola çıkarak, stratejiler üreten bir öğretidir.
“İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, en büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi... Aynada ki kişi...Tek başına neler yapabileceğini keşfet; Yahya Hamurcu“
.jpg)
12 Yorumlar
Estetiğin gerçekte ne olduğunu ne güzel anlatmışsınız 🌸 ellerinize sağlık...
YanıtlaSilİnsan somut olanı istedikçe soyuttan uzaklaştı, soyutu kaybetti.. Burnunu belli bir şekle getirdiğinde güzel olacağını düşündü, tebessüm etmekle hiç ilgilenmedi. Halbuki bir kadının en çekici güzelliği tebessümündeydi..Gülümsemesini güzelleştirmekle ilgilenseydi, bambaşka bir hayatı olacaktı..Bilemedi insan..Yanıldı..
YanıtlaSilMesele; olduğun yaşı güzelleştirebiliyor musun. Mesele davranışların, tepkilerin ne kadar estetik..
YanıtlaSilİnsan olduğu yaşıyla güzel🌸
YanıtlaSilGünümüzde estetik anlayışının ne kadar değiştiği ile farkındalık oluşturan bir yazı olmuş elinize emeğinize sağlık...
YanıtlaSilAslında kelimeleri ne kadar da düşünmeden konuşuyoruz yazı ile bir kez daha fark ettim.Sahte değil gerçek güzeller olmak dilegiyle😉
YanıtlaSilHerkes aynı şeyi yapınca insan onu doğru sanıyor.
YanıtlaSil"Bir de en maliyetsiz şey olan tebessüm" Aldım cebime bu lafı:) Günümüzün algısını ne de güzel anlatmış yazınız.
YanıtlaSilNe iyi bir yazı olmuş, kaleminize sağlık… 😌 Somutluk arttıkça soyuttaki estetikler azaldı…
YanıtlaSilBirisi bir gün “Öyle bir tebessümünüz olsun ki o olmadığında karşınızdaki insan tedirgin olsun” dedi♥️. Tebessüm her insana yakışıyor gerçekten
YanıtlaSilÖnemli olan soyuttaki estetiğimiz.ne faydalı bir yazı olmuş...
YanıtlaSilNormallerimiz değiştikçe nasıl yanılıyoruz... Ellerinize sağlık
YanıtlaSil