Ilık bir bahar akşamıydı. ‘Gökyüzünde yaz havası var sanki’ diyordu, Çiğdem;
-‘’ Oh be! ‘’ dedi.
Çok yoğun iki hafta geçirmiş hafta sonu bile çalışmıştı.
-‘’Bu hafta dinlenirim artık. ‘’
Kahvesini koydu mis gibi kahvenin kokusunu içine çekti. Bir
yorgunluk kahvesini hak ettiğini düşünüyordu. Tam kahvesini yudumlarken telefon
çaldı. Ekrana baktı annesi arıyordu. Yoğunluk nedeniyle uzun zamandır annesine
gidememişti. Sitem etmek için aradığını düşündü. Telefonu açar açmaz annesinin
bağrışlarını duydu.
- ‘’Kızım koş baban düştü.’’
Annesinin sesini duyduğu gibi hemen eşine;
-‘’Ahmet, babam düşmüş hemen babamlara git.’’ Bir yandan da telefona
sarıldı. Acil ambulansı arayacaktı ama panikten numarayı unutmuştu, hatırlamaya
çalıştı. Aslında ezberindeydi. Heyecandan bilinci kapandı düşünemez hale
gelmişti. Kendini sakinleştirdi, bilincini açmaya çalıştı. Sonunda numarayı
hatırladı 112’yi aradı. Heyecanla ve titrek bir sesle;
-‘’Alo aloo babam düştü acele gelin. ‘’
Karşı taraftan çok sakin bir kadın sesi;
- ‘’Hanımefendi sakin olun. Hasta bilgilerini ve adresi
alabilir miyim? Hastanın yanında mısınız?’’
-‘’ Hayır, ben değil annem yanında. ‘’
-‘’Hastanın yanında kim varsa onunla görüşmemiz bilgi
almamız lazım.’’
Çiğdem sinirlendi, babasının
durumu hakkında net bilgisi yoktu. Zaten bu belirsizlik onu huzursuz ediyor korkutuyordu.
Geç kalınmasından babasını kaybetmekten korkuyordu. O an aklından neler neler
geçiyordu. Annesi de pek marifetli ve böyle durumlarda sakin kalabilen bir
kadın değildi. Kadının soracağa sorulara da cevap verebileceğini zannetmiyordu.
‘’-Neyse …’’ dedi. Telefonu kapatır kapatmaz bir hışımla evden çıktı. Babasının
evine nasıl vardığını bile bilmiyordu. Sanki bir kâbusun içindeydi. Daha geçenlerde
de yakın arkadaşı Buse’nin babasının kanser olduğunu öğrenmişti. Babama bir şey
olursa ne yaparım diye aklından geçirmişti. Çiğdem biraz iç algıda olan bir
kadındı. Gelecekle kendi içinde devlet kurar devlet yıkardı. Acaba ben mi
çağırdım bu belayı diye düşündü. Sonra bir arkadaşının katıldığı bir eğitimde öğrendiği
bir bilgi geldi aklına; ’’Hayatta hiçbir şey birden bire olmaz. Bir olay
olmadan önce mutlaka işaretini verir.’’ Sanırım buydu, hayat ona bir işaret
vermişti. Belki de kendini hazırlamıştı da farkında olmadan. Eve vardığında
babasını yerde gördü. Dağ gibi adam şuan nefes almakta zorlanıyordu. Sanki
bedeni de küçücük kalmıştı. Ambulans da hemen peşlerinden gelmiş gerekli müdahaleler
yapılıyordu. Hastaneye vardıklarında doktor durumun ciddi, hayati tehlikesinin
olduğunu söyledi. Belirsiz bir bekleyiş
başladı.
Dualar ediyordu;
-‘’Allah’ım yardım et. Henüz çok erken, daha hazır değilim.’’
İnsan babasının ölümüne hazır olur mu ki, diye geçirdi. Ne zaman hazır olacaktı seneye, 10 yıl sonra, 90 yaşında Ne zaman? Babası, çocuklarıyla ailesi ile çok ilgilenebilen bir adam değildi. Babası evi geçindirebilmek için şehir dışında çalışırdı. Çiğdemin aylarca babasını görmediği zamanlar olurdu.
Kız çocukları babaya düşkün olur derler ya, O da babasına
düşkündü. Babasının evde olmadığı zamanlar annesi tek başına iki çocuğu
büyütmeye çalışırdı. Tabi bu konu hakkında da eşiyle sürekli kavga ederdi.
Çiğdem de her kavgada babasını korumaya çalışırdı. Çiğdem bilirdi ki babası
onları dış dünyadan korumak ve onların ihtiyaçlarını karşılamak için elinden
geleni yapıyordu. Önemli olan gitmesi değil döndüğünde ne ile geldiğiydi.
Babasının olmaması
tabi onları daha marifetli çocuklar haline getirmişti. Bir eğitimde duymuştu
‘’Açlık insanı marifetlendirir. Çocuklarınız da her şeye sahip olduğunda aç
olmadığında hayatta marifetsizleşir.’’ Bunu ilk duyduğunda hemen kendi hayatı
aklına gelmişti. Oysa babasına bu konuda çok hayıflanırdı. Daha ilgili biri
olsa, daha iyi bir yetişkin olabileceğini düşünürdü. Belki daha iyi bir okulda
okuyabilir, daha iyi bir mesleği olabilirdi. Oysa gerçekte yaşadığı eksiklik
hissi, O’nu daha marifetli biri haline getirmişti.
Doktor dışarı çıktı; her şey kontrol altında hastamız güçlü
çıktı. Hayati tehlikeyi çok şükür atlattı. O an mutluluktan ağlarken erkek
kardeşine sarıldı.
-‘’Yarın Babalar günü, babamız belki yanımızda olamadı ama
bizi çok seviyor biliyorum. Sadece sevdiğini belli edemiyor.’’
Zaten babalar öyle
değil mi? Evimizin reisi onlar, dışarda
bütün zor şartlarla savaşırlar. Bir çınar ağacının gölgesi gibi koruyup
kollayan, sakinliği, sabrı ile huzur ve güven hissi verirler. Ailesi’nin her
türlü ihtiyacını karşılamak için uğraşırlar.
Deneyimsel Tasarım
Öğretisi der ki; İlişkilerde ihtiyaç görmek önemlidir. İhtiyaç gidermediğinde
ilişki başlatamazsın. İlişkinin olmadığı yerde bağ kurulamaz. Ailemizle ilişkimiz
var diyebilmemiz için bağımızın olması gerekir.
""Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın amacını amaç edinen gerçeklik ilmidir. İnsanın daha mutlu ve başarılı olması için deneyimlerden yola çıkarak, stratejiler üreten bir öğretidir.
“İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, en büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi... Aynada ki kişi...Tek başına neler yapabileceğini keşfet; Yahya Hamurcu“
.jpg)
%20(1).jpg)
18 Yorumlar
İhtiyaç gören iletişimlerimiz olması dileğiyle...
YanıtlaSilBen babamla çok sınav verdim. Bana kötü davransa da onun için hep dua ettim. Allah her babanın kalbine önce merhameti koysun🙏
YanıtlaSilBabalar dünyada sırtımızı yasladığımız dağ, aktında gölgelendiğimiz, soluklandığımız çınar. İyi ki varlar. Sessizken de severler. Çocuklarda bunu bilirler.
YanıtlaSilEvimizin direği lideri reisi olan,
YanıtlaSilbu derece kötülüğün hakim olduğu yeryüzünde evine temiz lokma getirmek için çalışıp didinen babalar,
kız çocuklarının kahramanı erkek çocuklarının modeli olan babalar...
Bir gün değil her gün hatırlanması gereken özel günlerden bir tanesi de bu.
Cefakar fedakar marifetli güçlü kuvvetli babalarımız...
Bütün Babaların babalar günü kutlu olsun....🌿🌿
İnsan elindekinin kıymetini hep kaybedince anlar… umarım kaybetmeden hak edene hak ettiği değeri verebiliriz.
YanıtlaSilBabalarımızın kıymetini yaşarken bilmek gerekir sonrası çok acı verici olabilir…😔
YanıtlaSilÇok duygulandım kizlar babalarına kıyamıyor..geç olmadan büyüklerimizin kıyametini bilelim
YanıtlaSilHocam ne doğru demişsiniz gerçekten babanın eksikliği çocuğu daha marifetli guclu yapiyor bir yanı buruk olsada getirisi çok
YanıtlaSilBabam beni çok seviyor biliyorum
YanıtlaSilne güzelll 🧿🧿
YanıtlaSilçok güzelll 😍
YanıtlaSilEmeğinize sağlık
YanıtlaSilNe güzel yazıydı
YanıtlaSilHocamm kaleminize sağlık
YanıtlaSilEllerinize sağlık 🌸
YanıtlaSilihtiyaçları karşılıklı giderebildiğimiz ilişkilerimiz daim olsun.Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilİlişkiler ihtiyaç görerek başlar 🌸
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı, ellerinize sağlık
YanıtlaSil