Zahmetsiz Olur mu?

“Keşke benim de bir sihirli değneğim olsa. O zaman her istediğimi yapardım” dedi küçük kız. İzledi çizgi filmin etkisinde kalarak. Sonra eline ucu yıldızlı bir çubuk aldı ve süslü cümleler kurarak her yere dokundurdu.

“Şimdi sen en çok sevdiğim çizgi film karakteri ol”, “şimdi sen bana her istediğimi yapacak bir robot ol”, “şimdi sen çikolatalı pasta ol”, “şimdi sen …… derken odaya annesi girdi.

-Anne sen ne istersin, dedi küçük kız.

-Ben hiçbir şey istemem.

-Neden?

-Çünkü emek harcamadan sahip olduklarımız bizi marifetsiz yapar ve sonunda mutsuz oluruz.

-Neden ki bunlar olsa ben çok mutlu olurum. Her şeye sahip olurum. Sana ev yaparım, babama araba yaparım. Hem sen çok yoruluyorsun yemekleri, ev işlerini şıp diye yaparım sen de hep oturursun annecim.

Ahh kulağa çok hoş geliyor ama gerçekten de insan hiçbir iş yapmasa daha mı rahat eder, daha çok mu dinlenir ya da sonunda mutlu olur mu?

Küçükken hepimizin kurduğu bir hayaldir; “keşke sihirli bir değneğim olsa, her istediğimi yapardım”. Hepimiz böyle düşüncelere dalmışızdır. Özellikle de ödevlerimiz biriktiğinde ya da annemiz bizden odamızı toplamamızı istediğinde. Evet insana küçükken çok hoş geliyor ama büyüdükçe insan, onu mutlu eden şeyin her şeyi yapabilen bir sihirli değnek olmadığını anlıyor.

Yorulmamak, alın teri dökmemek, çalışmamak, yıpranmamak bunlar insanın kulağına hoş geliyor. Çekirdeğin bile ayıklanmışını yiyince insan lezzet alamıyorken yorulmadan bir kazanç sağladığında lezzet alır mı? Tabi ki de almaz. Çünkü insan vücudu hareket etmek üzerine yaratılmış. Hareket bizim doğamızda var. Hareketsizlik ise doğamıza aykırıdır. İnsan hareket ettikçe üretir, yoruldukça dinlenir, ürettikçe üretesi gelir. O yüzden insanoğluna bir işi bitirdikten sonra başka bir işe koyulması emredilmiştir.

Siz hiç yan gelip yatan karınca gördünüz mü? Ya da tembellik yapan bir arı? Peki yemeğini çok yorulduğu için internetten sipariş veren bir aslan gördünüz mü? Hayır göremezsiniz. Çünkü yok. Çünkü durdukları anda hayat da onlar için durur. Durdukları anda güç kaybederler, ellerinde olanı kaybederler, atıllaşırlar ve diğer hayvanlara yem olup yok olurlar.

"İşleyen demir pas tutmaz" derdi büyüklerimiz. Gerçekten de öyle; hareket eden demir parçası paslanmazken kenarda hareketsiz duran çiviler hemen paslanırlar. Kolu belli bir süre alçıda kalmış olanlar bilir. Kol belli bir süre alçının içinde hareketsiz durduğu için kemikler kireçlenir ve alçıdan çıkrıktan sonra kolay kolay hareket edemez. Ve her durağan geriler, güç kaybeder. Aynı alçıda belli bir süre kalan kol gibi. Eski halinden çok güçsüzdür. Ve o kolu eski gücüne getirmek için çok uğraşmak gerekir.

Biz de hiçbir şey yapmadığımızı düşünelim. Sabahtan akşama kadar koltukta veya yatakta uzandığımızı ve hiç hareket etmediğimizi düşünelim. Bir süre sonra bacaklarımız, belimiz, kollarımız ağrımaya başlar. Daha uzun süre yatarsak bir süre sonra hareketsiz kaldığı için kaslarımız erimeye başlar. Ve sonra zorda olsa ayağa kalktığımızda en ufacık bir harekette yorgun düşüp bir köşeye yığılırız.

Eski insanların yaşantılarına bakalım. Köyde yaşayanlar sabah aydınlanır aydınlanmaz kalkıp işe koyulurlardı. Hayvanı olan hayvanını otlatır, tarlası olan tarlasını eker biçerdi. O gün ekmek günüyse sabahtan yoğurulan hamurlar fırına götürülür imece usulü ekmek yapılırdı. Sonra dereye inilir kirli çamaşırlar dağın yamacından toplanan kireçle ovulurdu. Yemek ve ev işi bittikten sonra da komşu ziyaretlerine vakit kalırdı...  Şehirde olanlar da çamaşırları leğende yıkar balkonuna asardı. Açık havada mis gibi kuruyan çamaşırlar kömür ütüsünde ütülenirdi. Ahşap merdivenler fırçalanırdı. Tel dolapta ne kaldıysa günün yemek menüsü o olurdu. Okula, işe gidenler yürüyerek gidip gelirlerdi...  Hiç kimse yorgunluktan şikayet etmezdi.

Günümüzde herkesin bir sihirli değnekleri var aslında. Bir tuşla istediğimiz siparişi verebiliyoruz, bir tuşla bulaşık, çamaşır yıkayıp hatta çamaşırı asma zahmetinde bulunmadan kurutabiliyoruz. Her yere arabayla gidiyoruz. Bir tuşla istediğimiz insanların evlerine, özel yaşamlarına gidebiliyoruz. Ama her gün yorgunluktan şikayet ediyoruz. Çünkü hareket etmedikçe güç kaybediyoruz.

 

  ""Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın amacını amaç edinen gerçeklik ilmidir İnsanın daha mutlu ve başarılı olması için deneyimlerden yola çıkarak, stratejiler üreten bir öğretidir. 

 "Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar. 

 “İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, en büyük dostu ve düşmanı hiç  değişmedi... Aynada ki kişi...Tek başına neler yapabileceğini keşfet; Yahya Hamurcu

 



Yorum Gönder

14 Yorumlar

  1. Zahmetsiz olmazzz!

    YanıtlaSil
  2. Zahmeysiz olur mu hiç? 💯

    YanıtlaSil
  3. Güzel anlatıldı teşekkürler ederim

    YanıtlaSil
  4. Ellerinize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  5. İnsan o gün halsiz sıkkın kalkmışsa hiç bir şey yapası gelmez. Ama güne dinamik uyanmak hemen hareketi başlatmak devamında da hareketi getirir. Ürettikçe üretesi tükettikçe tüketesi gelir insanın. Günün sonunda tatlı bir yorgunluk ama yapılan bir sürü işin iç huzuru kaplar. Yorulan insanın uykusu bile kaliteli olur. Şahsen ben çok denedim. Hiç şaşmadı. Kaleminize sağlık. Sihirli değneği de cennette isteriz nasib olursa😁

    YanıtlaSil
  6. Elinize sağlık 💕

    YanıtlaSil
  7. İnsan isteklerinin peşinden koşar durur, isteğine kavuştuğunda mutlu olacağını zanneder.. Mutlu olamadığında anlar ki; o değilmiş aslında.. O eksik olduğu için değilmiş mutsuzluğu..Aynı buradaki çocuk gibi..sihirli değneği olsa da tüm isteklerine kavuşsa..Bilseydi insan emeksiz gelen, vermeye değil, almaya gelir..Bambaşka bi hayatı olurdu. Kaleminize sağlık 🌸

    YanıtlaSil
  8. Çok güzel bir hatırlatma olmuş. Doğru bir yolda ilerleyebilmek yola çıkmak , yani hareketin başlaması ve doğru yönde yol alırken, hayatımızın bereketlenmesinin de tetikleyicisidir. Elinize sağlık. Çok güzeldi 👍👏👏 . .

    YanıtlaSil
  9. Harekette bereket var. Kalemine sağlık👏

    YanıtlaSil
  10. Bedel ödemeye insanın ihtiyacı var.Çoğu zaman bedeli yanlış yere ödüyoruz,hedefe uygun iletişim ve bedel ,insanı harekete geçirip,marifetlenmesini sağlarken o iş de ona kolaylaştırılır.

    YanıtlaSil
  11. Yazılanlar çok doğru olmuş çok teşekkür ediyorum.Hayatta hareket ederek ,üreterek daha mutlu ve dinç bir şekilde yaşamımızı sürdürmeye devam edebiliriz

    YanıtlaSil
  12. Ellerinize sağlık çok güzel bir yazı hiç bir şey zahmetsiz olmuyor

    YanıtlaSil
  13. Güzel bir yazı olmuş elinize sağlık

    YanıtlaSil
  14. İmkan arttıkça mutlu oluruz zannederken mutsuzluklarimizi dizayn ettik maalesef.kaleminize sağlık

    YanıtlaSil