Arkadaşı
eski canlı Ahmet’i karşısında göremeyince, biraz da merakından dayanamayarak sordu;
-Ahmet,
ne oldu, siz neden ayrıldınız?
Aklından
bir sürü şey geçse de, ruhunun yorgunluğundan, dudaklarından sadece iki kelime çıktı.
-Aile
olamadık!
Arabaya
yürürken, bu kelimeyi üç kere söyledi. Arkadaşları, yakın çevresi, sürekli bunu
dile getirseler de, şu an kendine itiraf ediyor gibiydi. Arabaya binince;
- Acaba
biz bunu neden başaramadık? Diye, içinden geçirdi.
Eve
vardığında, hemen kendini yatağa atsa da, geç saatlere kadar uyuyamadı. Zihninde
dolaşan sorular, onu geçmişe götürdü.
İlk evlendikleri yılları düşünürken, “Aslında o zamanlar, fena değildik!” dedi içinden. Ne oldu da iş buraya vardı diye düşünürken, uzun zamandır, bunları düşünmekten kaçtığını fark etti. Bu akşam, kaçması mümkün olamamıştı. Hatta adeta, düşünce denizinin dibine daldı. Eşinin hiçbir isteğini geri çevirmemişti. Yeri gelmiş evin kadını, yeri gelmiş evin erkeği olmuştu.
Çevresindeki
mutlu gördüğü kişilerinin öykülerine dışarıdan bir gözle baktı. Daha önce bakıp
göremediği ne vardı? Zihninde sıralanan her soru, yeni soruları da beraberinde
getiriyordu. Çevresindeki aile olmayı başarmış kişileri gözünün önüne getirip, ağır
çekimde izler gibi detaylandırıyordu.
Mutlu gördüğü insanlar, birbirlerinin ihtiyaçlarını giderirken, sanki bir yarış halindeydiler.
Aile olan kişiler, ilişkilerinde yaşadıkları sıkıntılara,
ebeveynlerini dâhil etmiyor, birlikte çözüm üretmeye çalışıyorlardı.
Aile olan kişiler, kadın ya da erkek, ilk öncelikleri kendileri
oluyorlardı.
Aile olan kişiler, çok konuşmadan birbirlerinin neyden
hoşlanıp, neyden hoşlanmadığını bilerek, uyumlu olmaya çalışıyorlardı.
Aile olan kişiler, “Ben..” ile başlayan cümlelerden ziyade,
“Biz…” diye başlayan cümleler kuruyorlardı.
Aile olabilen bir kadın, kocasına; “Canım, aşkım…” derken,
erkek de “Buyur Sultanım…” diyerek, onu sahipleniyordu.
Aile olan kişiler, birbirlerinin uzvu gibi bütün olabiliyordu.
Kadın hayatına yalnız devam etmek zorunda kaldıysa, eşiyle
deneyimlerini evlatlarına aktarırken; “Olsaydı bu işe çok güzel çözümler bulurdu.”
Diyerek, buğulu gözlerle geçmişe dalıp gidiyordu.
Karısını kaybeden adam ise; “Ahh hatun, sen olaydın, bana bakışın, beni ayağa kaldırmaya yeterdi. Allah seni vermekle, aslında beni nasıl da rızıklandırmış.” Cümlesini dudakları titreyerek söylüyordu.
Dışarıdaki kirden, zorluklardan ve kaygı veren hayattan, eve gelince, kendini rahat, huzurlu, hissedeceğin bir ailenin olduğunu bilmek, insanı nasılda mutlu ediyordu.
Hayata sorular sordukça, bazen gördüğü, bazen işittiği,
bazen de hissettiği, sahneleri tekrar tekrar yaşadı. Düşündü de düşündü. Eli
boş olmanın acısını hissetti. O bir erkek olarak, ne kadar da çok şey yapmıştı.
Daha fazla vererek, daha çok mutlu edeceğini zannetmişti. Ama zannettiği gibi
olmadı. O verdikçe karşı taraf uzaklaştı. Bir süre sonra, kendi istekleri olmaz
hale gelmişti. Sevdiği şeyleri yapamaz olmuştu. Karşısındaki ne isterse, ona
göre plan yapılıyordu. Artık bunlar geride kalmıştı…
Yeni başladığı hayatında, “Peki şimdi hayattan ne istiyorsun?” sorusu onu gülümsetmeye yetmişti. Çünkü bunu uzun zamandır hiç düşünmemişti. Bugün onu en çok mutlu eden şey öğrendikleriydi. Acı da olsa hatalarını anlamış, pişman olmuş ve aynı hataları yapmamak üzere kendisine söz vermişti. İlişkiyi korumanın yolu dengeyi korumaktan geçiyordu. Bunun içinse yapılması gerekenleri öğrenmişti.
Belki tekrar bir ailesi olurdu, belki de olmazdı. Mesele gerçeği öğrenmek değil miydi?
İnsan için bildiği yolda yürümek, her zaman bilmediği yolda yürümekten daha rahat, kolay ve konforlu olmuştur. İşte bu sebeple, deneyimsel bilgi çok kıymetlidir. Senden önce bu yollardan geçen birileri varsa, acı çekmeden de öğrenebilirsin!
Yeter ki gerçekle, sahteyi ayırt edebil. Yeter ki modelin
gerçek olsun…
""Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın amacını amaç edinen gerçeklik ilmidir. İnsanın daha mutlu ve başarılı olması için deneyimlerden yola çıkarak, stratejiler üreten bir öğretidir.
“İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, en büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi... Aynada ki kişi...Tek başına neler yapabileceğini keşfet; Yahya Hamurcu“
.jpg)

25 Yorumlar
Her konuda olduğu gibi aile olmanın önemini deneyimsellesmis bilgiyle öğrenmek çok kıymetli oluyor .Aile içinde yaşanılan problemlere gerçek çözüm bularak ailemizle hayatı daha güzel yapabiliriz.kaleminoze saglik💐
YanıtlaSilÇok kıymetli mesajlar. Teşekkürler
YanıtlaSilGerçekler ilk karşılaştığımız anda bize kabullenmesi zor gelir, sonra olması gerekenleri yaparız ve bir süre sonra bakarız ki aslında hiç de göründüğü gibi değilmiş gerçek dediğimiz meselenin zorluğu.. Gerçeği öğrenebilmek ve hayatının her alanına yayabilmek insanın hayatını kolaylaştırır🌿
YanıtlaSilAile olmanın özelliklerini ne kadar tane tane, ne kadar güzel anlatmışsınız... Ellerinize sağlık 🌸
YanıtlaSilelinize sağlık :)
YanıtlaSilMutlu insanlar, birbirlerinin ihtiyaçlarını giderirken, sanki bir yarış halindeydiler.
YanıtlaSilDers çıkartılması gereken güzel bir yazı olmuş.
YanıtlaSilAile demek temel güç demek. Kaleminize saglik🌸
YanıtlaSilGerçek acı da olsa sonunda insanı mutlu eder....
YanıtlaSilElinize sağlık
YanıtlaSilMesele gerçeği öğrenmek ve o yolda ilerleyebilmek..
YanıtlaSilAile olmak bütün olabilmek🌷
YanıtlaSilBiz olabilmek kıymetli olan ellerinize sağlık çok güzel bir yazı🌸
YanıtlaSilAile nin anlamını bilmediğimiz de nasıl aile olabiliriz .
YanıtlaSilÇok güzel kaleme dökmüş sunuz.teşekkürler.
Bir erkeği örnek olarak ele almanız zihnimi açtı.Çok güzel anlatmışsınız.
YanıtlaSilÇevremde çoğunlukla kadınlar iyi niyetle fazla verici oldukları için dengeyi bozan.
Dengeyı bozan çoğu zaman aşırı verici olan kasımlar diye düşünüyordum.Bir erkek üzerinden örneklendirmeniz zihnimi açtı.Harika anlatmışsınız.
YanıtlaSilFarkındalığın ne kadar önemli olduğunu, bakıp gerçek problemi görebilmenin insanı aydınlık yolun başına çıkarttığını tekrar anladığım bir yazı olmuş 🙏🏻🌸 ellerinize sağlık
YanıtlaSilYüreginize sağlık çok güzel bir yazı olmuş.. Hata yapmak değil hatalarından sonuç çıkarmak önemli o yüzden, hayatını bizden gerçekte ne beklediğini öğrenerek yol almak önemli .
YanıtlaSilÖnemli olan gerçeği görüp kaldığımız yerden doğru başlangıçlar yapabilmek kaleminize sağlık
YanıtlaSilİnsanın hatalarından ders çıkrması çok kıymetli, bunu sık sık düşünmek gerekiyor ki insan kendine bir şeyler katabilsin, emeğinize sağlık
YanıtlaSilAile nasıl olunur? Sevgi saygı anlayış hoşgörü v.s. herkes biliyor degil mi? Demek ki aile bunları bilmekle olunmuyor. Yada özü bunlar değil. Peki aile nasıl olunuyor?
YanıtlaSilİnsanlar hep kendi haklı olduğu yerleri görürler, mesele doğru şeyler yaparken bile oradaki hatalarını farkedebilme olgunluğu kazanmak.. bu kadar doğrumun içinde yanlışım neydi? Bu bizi toparlayacak olan soru..
YanıtlaSilİlişkiyi korumanın yolu dengeyi korumaktan geçiyordu.Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilaile olmak... ayrıldıktan sonra bile bunu farkedebilmek kıymetli
YanıtlaSilİnsana önce iyi bir kendi lazım demişti değerli bir büyüğüm… ne kadar da doğru dedi…
YanıtlaSilDenge, denge çok kıymetli. Kendi alanında kalıp başkasının bedelini almadan ve kendi bedelini vermeden yaşamak kıymeli olan…