Telefonun alarm sesi ile uyandı Hülya. Bugün yapılacak iş çoktu. Valizleri son kez kontrol etmek için çocukların odasına girdi. Çocuklar hala uyuyordu. Sessizce valizlerini açtı. Şort, tişört, şapka, mayo, terlik… Tek tek kontrol etti. En son yıkananlarla birlikte eksik kalmayacaktı. “Acaba çok mu eşya alıyorum. Ama beş yıldızlı otel. Çocukların yemeğe inerken düzgün şeyler giymeleri lazım.” dedi kendi kendine.
Tabii kendisi için de aynı şey geçerliydi. Bir haftalık tatil. Bunun kahvaltısı var, akşam yemeği var. Her biri için ayrı bir kıyafet ve ona göre ayakkabı çanta derken 4 kişinin eşyası bagaja sığmayacak duruma gelmişti. Ama sonuçta yılda bir kere olan bir şeydi. Bu kadarına da hakkı vardı. Zaten geçen sene de tatile gidememişlerdi. Bu sene Şubat ayında tatilin taksidini ödemeye başlamışlardı Hülya'nın ısrarıyla. O yüzden bu tatil Hülya için çok önemliydi.
Hızlı bir kahvaltı yaptılar birlikte. Her şeyi hazırladılar. Evi son kez kontrol ettiler ve yola çıktılar. Çocuklar da Hülya da sabırsızlanıyordu. Hayalini kurdukları tam bir hafta geçireceklerdi. Otelin imkanları çok fazlaydı. Animatörlerin çocuklarla ilgilendiği uzun saatler vardı. Her saat ayrı bir ikram vardı. Çocuklar oynarken o oturup kahvesini içebilecek eşiyle deniz kenarında fotoğraf çekip sosyal medya hesabına koyacaktı. Tabii günlerce uğraşıp ayarladığı kombinleriyle.
Yolu yarılamışlardı ki birden yağmur başladı. Ama öyle serpiştirmek değil, bardaktan boşanırcasına yağıyordu. Neye uğradıklarını şaşırdılar. “Bu küresel ısınma mıdır, her neyse bizi buluyor!” dedi. Eşi “Yaz yağmuru bu, az sonra biter. Sıkma canını.” dedi.
Hülya kendini toparlamaya çalışsa da üzülmüştü gerçekten. Otele varmalarına az kalmıştı. “Orada da böyle yağmur varsa ne denize girebilir ne de güneşlenebiliriz.” diye düşündü. Sonra “Olumlu düşünmeliyim” dedi. “Öyle kötü düşünürsem zaten her şey kötü olur.” Gözlerini kapatıp hayal kurdu. “Şimdi biz otele gidiyoruz. Hava günlük güneşlik. Çocuklar ve eşimle mutluyuz, kahvemizi içiyoruz, sonra plaja inip denize giriyoruz…” Zihninde sıraladı tüm hayallerini.
Ama otele vardıklarında hiç bir şey hayalindeki gibi değildi. Eşyaları indirip resepsiyona gittiler. Ama Hülya neredeyse ağlayacaktı. Etrafına baktı. Çocuklarının, eşinin keyfi yerindeydi. Onlar bu yağışlı havayı kabullenmişlerdi. Çocuklar oyun alanına gitmek için izin almışlardı bile babalarından. Eşi de çoktan atıştırmalıklara başlamıştı. Onun da keyfi yerinde görünüyordu. Hülya da kendini toparlamaya karar verdi. “Nasıl olsa bitecek bu yağmurlu hava.” dedi kendi kendine.
Eşyalarını odaya çıkarıp yemek saati geldiğinde restorana gittiler. Kocaman bir salon, çeşit çeşit yemekler. Hülya kendi kendine “Tamam, işte burası. Beni mutlu edecek şey bu.” dedi. Çocukların sadece makarna almasını bile önemsemedi. Gözüne hoş görünenlerden tabağını doldurup yemeye başladı. Ama yemeklerin tadı hiç de umduğu gibi değildi. Balık az pişmiş, zeytinyağlılar tuzsuz … Çocukların makarnası bile daha cazip görünüyordu gözüne. O kadar yemek vardı ama içinde bir tane yenilebilecek olan yoktu sanki. “Neden hep böyle oluyor? Neden bunlar benim başıma geliyor?” diye düşündü. Oysa çok da bir şey istememişti, senede bir hafta rahat etmekti tek istediği.
Etrafına baktı. Eşinin, çocuklarının keyfi yerindeydi yine. “Nasıl böyle mutlu olabiliyorlar.” diye düşündü. Eşi Hülya'nın durumunun farkındaydı. “Seni anlıyorum” der gibi baktı. Hülya dayanamayıp sordu. “Yemekler güzel mi sence? O kadar para verdik denize giremiyoruz, yemek yiyemiyoruz. Bu nasıl tatil? Sen nasıl hala gülebiliyorsun?”
Eşi gülümsedi “Seni anlıyorum” dedi. “Sen bütün yıl buranın hayalini kurdun, beklentin o kadar yüksekti ki inan yağmur yağmasa, yemekler güzel olsa da bu kez de başka şeyler seni üzecekti. Çünkü insanın hayal ettiğini karşılamaya hiçbir imkan yeterli gelmez. Benim içinse bir hafta işlere ara vermiş olmak, sizinle birlikte olmak yeterliydi. O yüzden ne yağmur, ne yemekler ne de başka bir şey seni etkilediği kadar etkilemedi beni.”
Gözleri doldu Hülya' nın. Asıl mutluluk bu olmalıydı değil mi? Sağlıklı olmak, birlikte olmak… Neden daha fazlasını isteyip kendi kendini mutsuz ediyor ki insan…
""Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın amacını amaç edinen gerçeklik ilmidir. İnsanın daha mutlu ve başarılı olması için deneyimlerden yola çıkarak, stratejiler üreten bir öğretidir.
“İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, en büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi... Aynada ki kişi...Tek başına neler yapabileceğini keşfet; Yahya Hamurcu“

22 Yorumlar
İnsanı mutlu edende mutsuz edende kendi zihninde kurdukları.
YanıtlaSilEllerinize sağlık 🌸
YanıtlaSilEllerinize sağlık :)
YanıtlaSilNe güzel anlatılmış herşeye yön veren ah şu beklentiler kaleminize sağlık
YanıtlaSilÇünkü insanoğlu çok nankördür...
YanıtlaSilMutluluk insanın içinde arayıpta bulunacak birşey değil. Kendinden kötü durumdakilere bakarsan mutlusun. Kendinden iyi durumdakilere bakarsan mutsuzsun. O zaman sadece kendinle ilgilen her gün seni daha iyi yapacak şeyler bul. Yazı için teşekkürler👏👏👏
YanıtlaSilKaleminize sağlık.. "O kadar imkana rağmen, bu insan neden mutsuz"un kök sebeplerini ne kadar samimi ve akıcı anlatmışsınız.. 🌸
YanıtlaSilÇok doğru. İnsanı mutlu eden de mutsuz eden de beklentisi.
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı olmuş. Gerçekten Mutlu olmanın sırrı beklentini düşük tutmak ve doğru yere yerleştirmek.
YanıtlaSilElindekilerle mutlu olmasını bilmemek ne.aci ....kaleminize sağlık 🌻🍉
YanıtlaSilÇok keyifle okudum
YanıtlaSilNasıl da günümüz insanın çıkamadığı ruj halini anlatıyor....
YanıtlaSil"İnsanın hayal ettiğini karşılamaya hiç bir imkan yeterli gelmez..." emeğinize sağlık..
YanıtlaSilNeden daha fazlasını isteyip kendi kendini mutsuz ediyor ki insan?
YanıtlaSilHerkes beklenti içine giriyor bu hayatta . Mutlu olmak için beklentiyi de düşürmek gerek sanırım. Çok güzel yazı . Elinize sağlık
YanıtlaSilkaleminize sağlık
YanıtlaSilNeden kendisine verilenle mutlu olmayı başaramadı ki insan.Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilMutluluk anda mı? Anda olan mutluluk mu? Sürekliliği nasıl olur?
YanıtlaSilGerçekten mutlu olmak için ne yapılabilir insan…
YanıtlaSilBeklenti insani cok uzuyor. Beklenti insani kendi istedigi sonuclara programliyor. Ve sonuç ortada🌸
YanıtlaSilBeklenti insanı mutsuz eder
YanıtlaSilEllerinize sağlık hocam
YanıtlaSil