Ayşe havai bir kızdı. Her zaman
kendisinin doğruyu bildiğine inanır bu konuda kendisiyle övünürdü. O gün
arkadaşlarıyla buluşacaktı ve dışarı çıkmak için heyecanla hazırlanıyordu.
Özenerek taradığı kıvırcık saçlarını savururken;
” Amaaan öf Anne ya! diyordu. Sana
öyle geliyor. Boş ver bir şey olmazzz” diye bağırıyordu.
Annesi söyleniyordu. “Kızım söz dinle
bir saate kalmaz yağar. Bulutlar karardı. Islanacaksın bak! Bir şey biliyoruz
da söylüyoruz ah bir laf dinlesen!”
Annesinin söylenmesine kulak
tıkayarak umursamaz bir tavırla ayakkabılarını giydiği gibi dışarı fırlamıştı.
Geç kalıyordu acele etmesi lazımdı.
“Dinlemiyorum, bu sefer de benim
dediğim olsun”. Artık büyüdüm yaşım kaç?
-“Amann! Annee ...! işte yine abartıyor yine sanki
müneccim. Her şeyi o biliyor! Diye söylenerek yürüyordu.
Annesinin o kadar uyarmasına rağmen
onun uyarılarını duymamıştı bile. Kendi bildiğinin doğru olduğunu düşünmüştü.
Annesinin deneyimlerinden faydalanmak istememişti. Kendinden emin
dinlemediğinden memnun yürüyordu keyifle. Gideceği yere yaklaştıkça da “Oh bak
bir de şemsiye taşıyacaktım” boşu boşuna diye iç sesleri ile ilerliyordu.
Ancak bir süre sonra hiç beklenmedik
bir ses duydu. Kulakları çınlatan bir gök gürültüsü. Hayır hayır ..hayır ya…!!!
Başını kaldırıp göğe bakmaya cesaret edemedi. İçindeki şaşkınlık geçmeden
burnunda bir su damlası hissetti. Kayıp süzülerek yerle buluştu. Ve şimşeklerin ardından şakır, şakır yağan
yağmurun altında kalmıştı. Annesi “Kızım şemsiyeni al hava bulutlu yağmur
yağacak” diye kaç kere uyarmıştı oysa!
Bir de umursamadan cevap vermişti.
“Amaaan boş ver anne şimdi onu
taşımak istemiyorum, sana öyle geliyor yağmaz bir şey olmaz” demişti.
Daha sonra şiddetlendi artık yağmur
sicim gibi yağmaya başlamıştı. Nereden çıkmıştı şimdi bu yağmur? Tepeden
tırnağa kadar ıslanmıştı. Özenle hazırladığı saçları yağmurun altında ıslanıp
bozulmuştu.
“Sırılsıklam oldum, keşke dinleseydim
annemi” diye düşündü sonunda. “Keşke, Keşke!” Her şey mahvolmuştu. Kıyafetleri
ve o çok beğendiği saçları, tabii ki duyguları da incinmişti!
Annesi haklı çıkmıştı. Nasıl da
tutturuyordu her zaman. “Bende annem gibi öngörülü olabilseydim olaylar
hakkında keşke! Dinleseydim annemi” diye geçiriyordu içinden gözlerinden minik
damlalar düşerken. “Ne kadar da heveslenmiştim? Bu ne şimdi keşke annemi
dinleseydim.” Diyordu. Sessizce eve dönerken.
Aslında yağmur hiçbir zaman kötü
değildir. İnsana zarar vermez tam tersine çok fayda verir. İnsan sadece
hazırlıksız yakalanmadığında veya deneyim aktarımlarını almadığında ondan
istediği gibi fayda göremiyor.
Keşkeler! Hayatta yaşamadan önce
söyleneni anlayabilsek. Yaşadıktan sonra da keşke demesek. Bunun bir yolu var
mıdır acaba?
Bakmak ama görememek. Oysaki hayatta her şeyin bir
başlangıcı ve gelişi vardır hayatımıza! Biz bazen işimize gelmediği için görmek
istemeyiz veya duymak istemeyiz gerçekleri bazen de gerçekten anlamayız geleni!
Sonra hep bir yorulmuşluk hep hayal kırıklıkları ve hep keşkeler!
Yani aslında insanların hayatı bir
anda allak bullak olmaz. Mutlaka öncesinde gelen işaretleri vardır. Aslında
insanların başına gelen olaylar da bir anda gelmez. İnsanlar kendi
yaşadıklarını onlar gibi yaşayıp da zamanında görmüş ve onlardan kendine bir
ders çıkartmış insanlardan deneyim transferi yaparak başlarına gelen olayları
az hasarlı atlatabilirler.
Ya da gelecek olan hakkında öngörü
sahibi olabilirler. Bu da kişilerin gelecek olanı daha güçlü karşılamasını
sağlar.
Neden bizden daha deneyimli insanları
dinlemek istemiyoruz? Hiç düşündük mü? Keşke dinleyebilsek!
Ah annecim seni bundan sonra dinlemek
istiyorum. Çünkü sen nedense hep haklı çıkıyorsun. Ben senin benim lehime
konuştuğunu unutuyorum…
""Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın amacını amaç edinen gerçeklik ilmidir. İnsanın daha mutlu ve başarılı olması için deneyimlerden yola çıkarak, stratejiler üreten bir öğretidir.
“İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, en büyük dostu ve düşmanı hiç değişmedi... Aynada ki kişi...Tek başına neler yapabileceğini keşfet; Yahya Hamurcu“
.jpg)
12 Yorumlar
Annelerin bir bildiği vardır :)
YanıtlaSilElinize sağlık
İnsan çok iyi bildiğini zannettiği için karşıdakini dinlemez bazende.
YanıtlaSilElinize sağlık
YanıtlaSilElinize sağlık 🌷
YanıtlaSilKeşke; ilk söylenenler, ilk söylendiğinde anlaşılsa....
YanıtlaSilKeşke dinlesydik hayatımız daha kolay olur du? Hayatımızda keşke kelimesinin kelimesini daha az kullanmış olurduk.emeğinize saglik🙏
YanıtlaSilİnsanın en büyük düşmanı kendisi annelerimizle savaşmaktan ziyade onları dinlesek herşey daha yokuna girecek😊
YanıtlaSilAnnemin hep haklı çıkmasının sebebi deneyimli olmasıymış…
YanıtlaSilKeşke annemi dinleseydim 🌻
YanıtlaSilAh ah..Annelik bir o kadar zor ama kıymet bilmeyen gençlik
YanıtlaSilAnnelik; hatta çocuklar büyüdüğünde, evden ayrıldığında ya da kendi çocuklarına sahip olduğunda da bitmez.
YanıtlaSilSadece şekil değiştirir... ❤"
Anneler çoğu zaman iyi bir deneyimdir🪻
YanıtlaSil