HAYATIN EN GÜZEL YOLCULUĞU

Eylül ayı geldiğinde, defter kokusu, sıraların heyecanı ve yeni başlangıçların telaşı içimizi kaplar. Eğitim sadece okulun duvarları arasında yaşanan bir süreç midir? Bazen bir çocuğun gözlerindeki merak, bazen hayatın öğrettiği sabır, bazen de kendi hatalarımızdan çıkardığımız dersler de öğretmenimiz olmaz mı? Eğitim hayatı, aslında yaşamın ta kendisidir. Büyüklerimiz, deneyimlerini aktardıktan sonra “Biz bunları hayat okulunda öğrendik” demez mi?

Bu sabah erken saatlerde okulun bahçesine adım attığımda, havada farklı bir heyecan vardı. Henüz sonbaharın serinliği tam hissedilmiyordu. Ama çocukların gözlerindeki parıltı, yeni bir yolculuğun başladığını söylüyordu. Bu sene de eğitim hayatının kapıları aralanmıştı.

Öğrenciler sıraya dizilirken, öğretmenlerde ki gururlu bakışlar gözümden kaçmadı. Bugün koca bir yılın temel atma günüydü. Eğitim hayatı, sadece ders zilinin çalması değildi. Yeni umutların, yeni hedeflerin ve yeni dostlukların da filizlenmesiydi.

Köşede annesinin elini sımsıkı tutan minik birinci sınıf öğrencileri vardı. Kaygılarını ve mutluluklarını görmemek mümkün değildi. Gözlerini kocaman açmış, dünyaya merakla bakıyorlardı. Belki kalemi ilk kez eline alacağı için heyecanlıydı. Belki de ilk defa ailesinden ayrılıp, tanımadığı kimselerle bir arada olacağı için korkuyordu. Ama biliyoruz ki biraz zaman geçince, o küçük eller, kâğıda ilk harfleri döktüğünde, sonra bir de hecelemeye başladığında, cesaret kazanacaktı.

Eğitim hayatı herkes için de yeni bir başlangıçtı. Öğretmenler için bir yüreğe dokunmanın, bir çocuğun hayallerine eşlik etmenin zamanıydı. Veliler için çocuklarının attığı her adımı uzaktan izleme fırsatıydı.  

O gün bahçede yankılanan İstiklal Marşı’nın ardından, herkes sınıflarına dağıldı. Defterler kokusunu yaydı, kalemler ilk çizgilerini, ilk kelimelerini yazıldı. Bazıları; “Ben yapamıyorum. Anneme gitmek istiyorum…” diye ağlamaya başladı. O an düşündüm de öğrenmek, ömür boyu süren bir yolculuk değil miydi?


İnsan yaşar, dener, yanılır bir şekilde öğrenir. Birde deneyimlerden faydalanır. Birilerinin deneyimlerinden faydalanıyor olmak çok konforlu değil mi? “Ben ettim sen etme…” cümlesiyle paylaşılan, yılların birikiminden faydalanmak, insana kazandırmaz mı? Aynı sebepleri oluşturuyor olmak, aynı sonuçların yaşanacağı anlamına gelir. O zaman, hatalardan ders çıkarmak, hata tekrarını önlemez mi? Varılmak istenen yolu, kısaltmaz mı?   

Hayatın kendisi en kıymetli öğretmendir. Eğitim hayatı, bu uzun yolculuğa atılan ilk adımdır. Öğrencilerin gözlerindeki ışık, öğretmenlerin sabrı ve velilerin duasıyla başlayan bir hikâyenin giriş cümlesidir.

Şimdi geleceği inşa edecek mimarların mayalanıp, şekillenme zamanı… Belki yıllar sonra o minik eller, doktor, öğretmen, sanatçı olacak. Hepsinden önemlisi belki anne, baba olarak ya da farklı bir konumda yetiştiren olacak.

Ne de olsa dünyaya gelen bir şekilde büyür. Asıl soru; Kendisini yetiştirdi mi? Sürekli şikayet mi ediyor? Yoksa problemlerine çözüm üretebilme marifeti var mı? Kendinden çok, birilerinin derdini dert edinme becerisine sahip mi? Bu hayatta yük alan mı? Yük olan mı? Tepkilerini normale, anormale göre değil de gerçeğe ve sahteye göre verebiliyor mu? Hatalarına hayıflanmak yerine, yaşadıklarından ders çıkartabiliyor mu?  

Merak varsa, öğrenme vardır. Hayat bize, yol ayrımlarıyla gelir. Kişi hangi yolu seçerse seçsin, öğrenmenin yaşı olmadığı için hiç bitmeyen bu yolculuk, ona eşlik eder. Her Eylül, sadece takvimde gördüğümüz, yeni bir ayın başlangıcı değil, geleceğe atılan ilk adımdır…

 ""Deneyimsel Tasarım Öğretisi" insanın amacını amaç edinen gerçeklik ilmidir İnsanın daha mutlu ve başarılı olması için deneyimlerden yola çıkarak, stratejiler üreten bir öğretidir. 

 "Kim Kimdir" ile başlayan, "İlişkilerde Ustalık" ve "Başarı Psikolojisi" ile devam eden programları; insanların kendi dünlerine göre daha mutlu ve daha başarılı olmalarına katkı sağlar. 

 “İnsanoğlu, yeryüzünde var olduğundan beri, en büyük dostu ve düşmanı hiç  değişmedi... Aynada ki kişi...Tek başına neler yapabileceğini keşfet;"

 Yahya Hamurcu

Yorum Gönder

2 Yorumlar

  1. Esasinda hayat da bir okul değil mi? Bu hayat okulunda doğru çıraklıklar edinip doğru ustalıklara ulaşmamız dileğiyle…

    YanıtlaSil
  2. Her yıl yeniden okulda ilk gün heyecanıyla birleşen deneyim transferi çok kıymetli oluyor.

    YanıtlaSil